ÖYKÜ
Giriş Tarihi : 21-12-2022 19:41

Yolculuk

Yazan: Gülsüm Berk -YOLCULUK

Yolculuk

YOLCULUK

Otobüsle yolculuk yaparken en sevdiğim şey pencereden dışarıyı seyretmek oluyor. İçimden geçen şeyleri düşüncelerim, özlemlerim, hasretlerim, sıralı dağ misali gözümün önünden akıp gidiyor. 
Derin iç çekişlerim bazen de gülümseyişlerim. 

Pencere kenarı her zaman ilk tercihim oluyor. Kitabım, kalemim, not defterim daima eşlik edenim. 

Yine uzun bir yolculukta her ne kadar ayakların soğuk pencereye değse de uyumak, uyuyabilmek bir nimet. Uykumdan uyanmış, yok hayır uyandırılmış olarak apar topar kıpırdanmalar, düzelmeler, "Oflar, puflar, ıyyy çok soğuk!" nidaları ile otobüsten iniyorum. Tost kokusunda kendimi bulup gözleme kuyruğuna atıyorum kendimi. Ordan da vazgeçiyor bir bardak çay içip kitap satılan köşelere bakarken buluyorum kendimi 

Satılan eşyalar, boncuklar, hediyelikler ne kadar kazık fiyatlı derken  oralar bir şekilde kolaçan olup gözlerime gördüğüm şeylerin bir çok yenisini kaydediyorum.

Bu kez yolculuğumun yarısından sonrasını kederle geçiriyorum. Ve aynı ızdırabı tekrar tekrar aklıma geldikçe hissediyorum.

Yine uykumdan olmuş olmama nazlanıp söylenirken yüzümü yıkamak için lavaboya gidince bir manzara ile karşılaşıyorum. 

Ayağında kara lastik, belinde şalvarının lastikleri büyük gelmiş bir kaç düğüm atılınca yumru gibi büyümüş. Beyaz lastikli, üzeri yüzü dahi neredeyse görünmeyecek kadar battaniye içine gömülmüş. Kafası kaç kat yazma ile sarılmış bilinmez elinde bastonuna dayanmış lavabodan çıkandan iki TL alabilmek için kuru tabure üzerinde uyuklayan belki yaşı yetmişe dayanmış teyze ile karşılaşılaştım.

Kendimden emin olmak için, başka bir hanıma sorma ihtiyacı hissediyorum. Maket kadar cansız, soluksuz ve başı önde yorgun.

Bir müddet aramızda münakaşa edip, "Neden?" diyorum.
"Gecenin üçünde Neden burada?"

Ve kendi nazlarımın  basit isyanlarımın, ne kadar şımarıklık olduğunu hissediyorum.

Yanına uyandırmaya kıyamayıp bıraktığım üç beş lira ile oradan yüreğime taş çökmüşcesine hüzünle ayrılıyorum.

Aklım orda kalmış, giderken mutlaka nedenini soracağım tesellisi ile kandırıyorum kendimi.

Bugün ekmeğim bayat, tek taşım ufak diye ağlayan bir nesil olmuşken yetmişindeki teyzemin ordaki olma nedenini dünyanın adaletsizliğine yoruyorum.

     

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi