SALKIM SAÇAK BİR HÜZÜN
Dışlanmış baharların ardına birikmiş tükenmişliğim
Salkım saçak bir hüznün damladığı
Acıların damıtıldığı lerze lerze
Süklüm püklüm bir ezilmişlik yazacak kabir taşımda
Geceler forsa kılınacak gündüze
Dört başı mamur bir gize
Ve mağrur yazılan her dize
Danışıklı bir dövüş bu
Gönlün akla galebe çaldığı bir nevi içten pazarlık
Biri yerleşecek milyarlarca galaksinin merkezine
Diğeri derinliği ölçüsüz bir dehlize
Dışlanmış burkuntular arasında
Bir şiir türeyecek kelimelerden sonra
Sonra kışa bahar denilecek belki de
Belki de atıfsız yazılacak simurgun hikâyesi binlerce Kaf Dağı’na
Binlerce Mecnun düşecek aynı Leyla’nın peşine
Ben çekiliyorum aradan