RÜZGAR
Çarpılmış bir kapının kırık menteşesiyim
Ha düştüm düşeceğim zamanın kollarına
Geçmiş bir çocukluğun eskimiş neşesiyim
Ne kadar yok desem de geçti ilkbahar çağı
Gözlerime çiy düştü saçlarıma kırağı
Bu dünya durağının ümitsiz yolcusuyum
Hiç kimse bilmez ki ben neyin tutuklusuyum
Harı gitti ocağın geriye kaldı kurum
Yenildi cephelerim yere düştü sancağı
Bilmem kime emanet edeceğim bayrağı
Sırtımı yasladığım taşlardan ümit kestim
Sineme yasladığım başlardan ümit kestim
Gözümü kapadığım düşlerden ümit kestim
Kabus oldu bitmeyen yolculuğun durağı
Yeni bir dağ bekliyor aşabilsem bu dağı
Yol bitti menzil doldu ne yıl kaldı ne de ay
Zaman diyor ki bitti yaşadıklarına say
Gönlüm ihtişamını yitirmiş eski saray
Üstünden geldi geçti nice günler şafağı
Ve nihayet belirdi akşamın karanlığı