MİZAH
Giriş Tarihi : 16-04-2024 22:20   Güncelleme : 16-04-2024 22:29

Öküzlüğümün Beraatine / İbrahim Şahin

Yazan: İbrahim Şahin -ÖKÜZLÜĞÜMÜN BERAATİNE

Öküzlüğümün Beraatine / İbrahim Şahin

ÖKÜZLÜĞÜMÜN BERAATİNE

Osman, deliksiz bir uyku uyumuştu o gece. Yorgunluğu gitmiş yaşadıkları silinmişti beyninden. Gönlünce bir kahvaltı yapmıştı. Sofra cebinden birazın ötesi, fazlası ile zengindi. Kahvaltının üstüne bir de kahve içmeyi ihmal etmedi, üstüne bir de sigara … 

Keyfi gazeteyi açana kadar sürdü… Gazetenin ilk sayfasında, manşetten; ’’ Çözüm Osman’’...

Osman kendisiydi. Çözüm Osman eşeğe binmiş, asfalt yolda.. Osman tamam, eşek tamdan bir eksik, bir fazla. Eşeğin kafası gitmiş, yerine direksiyon... Direksiyonda Osman’ın eli. Osman olanı biteni anlamaya çalışıyor. Yazıyı okumaya başlıyor; ‘’Arabasının benzini biten Tarım Kredi Koop. Başkanı çözümü böyle buldu.’’.

Osman, arabasının benzinin bittiğini, benzinin niye bittiğini, eşeğe bindiğini biliyor, bir bilmediği; dağın başındaki köy yolunda resmi kim nasıl çeker?

Osman, ilk defa böyle bir resimle karşı karşıyaydı. Her gün değilse de haftada bir ‘’EDS’’’den arabasının fotoğrafları ile karşılaşıyordu. Son fotoğraf yine bir köy yolunda dereden geçerken; ‘’Kırmızı Işık İhlali’’ cezasıydı.

Osman derede ışık var mı yok mu bilmiyordu. Cebindeki son parayı cezaya yatırdığını biliyordu. Cebinde para olmadığı için benzin alamadığını biliyordu. Osman salak değildi. Kredi kartı ile benzin alınacağını biliyordu. Osman kart limitlerinin dolduğunu da biliyordu. Osman bir, aybaşını getirmeyi bilmiyordu.

Çözüm Osman, çözüm Osman…

Osman’ın beyninde tekrar üstüne tekrar; “Çözüm Osman, Çözüm Osman.”

“Çözüm Osman’’; Osman’ın da hoşuna gitmeye başladı.

“Çözüm Osman, Çözüm Osman”… ‘

“Çözüm Osman, çözüm bulacak! ’’ sözüne bırakır yerini. Çözüm Osman, eşekteki resmin nasıl çekildiğini çok geçmeden çözdü.

EDS- GPS işbirliği…

Eşek ele vermişti Osman’ı. Eşeğin kulağında GPS vardı.

Osman çözmedi, düşündü. Düşündü, neden EDS, neden GPS? EDS, GPS olur mu? Olmaz yoktur, olmaz var kılınırsa; olur, olmaz olur. Hangi buluş kişilerin elinde kişisel amaçlar için silaha dönüşmemiş ki?!.

Osman’ın gözünün önünden tavuklar, horozlar geçer… Babasının; “Çocukla çocuk olunmaz.’” sözü.

Osman; 
“Tavukla tavuk olunmaz, geç.’’
“Kedi köpek hiç olmaz. Koyun keçi, dişin kovuğunu doldurmaz.”
“Öküz olur. Başlangıçta her köyden bir öküz. Sonra iki, üç..”

Kendisine EDS öyle gelmemiş miydi? Başlangıçta üç yılda bir. Sonra yılda bir. Sonra ayda. Sonra haftada. Bu demektir ki günlük geleceği an, andan da yakın.

Osman paydaşlarını oluşturdu. Paydaşlar, planı devreye soktu. Öküzler yakın takip. Öküzler öküzlükte, gözler kah trende, kah inekte. İnekler marka yarışında.

***

Kurban yaklaşmış, satışlar kızışmış. Köylü Osman’ın eli alıcının, alıcının eli Köylü Osman’ın elinde.

Köylü Osman'ın ağzından; “Sat” çıkmadan düdük sesi, ardından jandarmanın; “Satamazsın!” sözü.

Köylü Osman’ın gözünde film sahnelerinden nikah sahnesi; “Kıyamazsın!”

Jandarmaya bakar Köylü Osman.

- Nikâh kıydırmıyoruz, altı üstü kurbanlık satıyoruz.
- Satamazsın.
- Aşıları tamam, belgeleri tamam, bal gibi de satarım.

Jandarma; “Elimizde mahkeme kararı var.” dedikten sonra mahkeme kararını uzatır. Köylü Osman, şaşırarak belgeyi alır ve başlar okumaya; “…. GPS No’lu öküzün köyde bulunan 687 adet ineği tohumladığı, bu durumun veterinerlerin suni tohumlama haklarını elinden aldığı anlaşılmıştır. Öküzün, Türk Ticaret Kanunu Rekabet hükümlerine mugayir hareket ederek, söz konusu suçu işlediği, sahibine haksız kazanç oluşturduğu anlaşılmıştır.’’

Köylü Osman; “Öküze el konulması…” şeklindeki son cümleyi okuduğunda yere yıkıldı.

Osman yerdeyken, bitişiğindeki satıcıya ayrı bir ceza; “… GPS No.lu öküzün kırda sayısı tespit edilemeyen çiçekleri ezdiği, yediği, bunun sonucu tozlaşmaya fırsat vermediği, üreyecek çiçeklerin üremesine engel olduğu, sayısı rakamlarla ifade edilemeyen bitki türünün yokluğuna neden olarak ekolojik dengeyi bozduğu kanısı hasıl oluşmuştur.’’

Üçüncü ceza; “.…. derede su içerken kurbağayı ürküttüğü, ürkütmekle kalmadığı kurbağayı şevk duygusundan yoksun bıraktığı, Kurbağa Sevenler Derneği’nin talebinin uygun bulunduğu..’’

Hayvan pazarında birden bir kalabalık…

TV, gazete temsilcileri…

Hayvan severler Derneği Başkanı; “Öküzlerin savunmasının alınmadan mahkeme kararını uygulayamazsınız, aksi durumda uluslararası yargıya taşırız.’’ diyor.

Alıcısı, satıcısı alkış üstüne alkış tutuyor.

Olaya kaymakam el koyar: “Buyurun, öküzlerin savunmasını alın” der.

Hayvan Sevenler Başkanı, Hindistan’dan tercüman talep eder. Kaymakam çaresizlikten talebi uygun bulur.

Öküzlerin mahkeme kararı uygulanmaz uygulanmasına ama satıcıların tutuklama kararı uygulanır. Suçları; “Suçluya Yataklık”

Satıcılar feryat eder; “Neden öküzler serbest, biz içeri?”

Aldıkları cevap; “Onlar, Hayvan Severlerin Koruması altında.’

Diğer satıcılar gibi, Köylü Osman da mapus damında. Görüşme günleri, hanımı eksizsiz gelir ancak son görüş günü gelmez. Osman’ın kulağı görüş kapısı kapanana kadar gardiyanda.

Kapı kapanır, umutlar kesilir. Umudun yerini merak alır; “Neden gelmedi?”

Çok geçmeden, Köylü Osman, hanımının görüşmeye gelmeme nedenini öğrenir; hanımı şüpheli ölümden tutuklanmıştı. Öküz ölmüştü.

… GPS NO’lu öküzün savunması alınamamıştı.

…. GPS No’lu öküz; “Bu kadar ineğin arasında ‘öküz‘ olarak anılmak beni rencide ediyor, öküzlükten azledilmemi arz ederim.’’ diyordu.

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi