O KAPI ZİLİ…
Eskiden çok eskiden kalan anıdır, o kapı zili
Bazen postacı gelirdi, bazen çat kapı komşular
Yoktu öyle kalpte ne kin ne de bu dünyanın kiri
Herşeyi alıp götürdü bizden sel ile derin sular.
Rüzgâr eserken bile huzuru bulurduk o sesi ile
Kuşlar uçarken biz mest olurduk, aşk gelirdi dile
Gönül sevmeyi bilince kalpte olmazdı öyle hile
Koşardık hemen kapıya, çalınca bizde o kapı zili.
Hasta düşünce bile yatak döşek günlerdir hep
Bir tencere çorba ile gelinir, sorulmazdı sebep
Şimdi komşusu açken ayrı yerde ayrı telden
Oyalanıp duruyorsa alem kalmamış artık edep.
Akşam güneşi batmadan o sevgiyi katmadan
Demlemezdik beş çayını biz öyle asık suratla
Yeni pişen kekin bile daha tadına bakmadan
Koşardık hemen kapıya çalınca bizde o kapı zili.
Bazen üst üste basıp zili, kaçardık mahalleden
Bazen azarı işitirdik bazende anlarlardı halden
Hayata, aşka herşeye bağlıydık o zaman kalben
Vazgeçilmezdi öyle çabuk ne yârdan ne serden.
Aşk şarkılarına kapılıp dalarken hayal alemine
Duyamazdık kapıyı, terliği geçirir,
'annem eline
Kör olasıca baksana kapıya nereye daldın yine?'
Koşardık hemen kapıya çalınca bizde o kapı zili
Şimdi artık duyulmuyor hasret kaldık o sesine
Sahi sizde en son ne zaman çaldı o kapı zili?