MAZİ KALBİMDE YARA
Yok oluyor birer birer çocukluğumuzdan kalan
O mahalleler,
Kaderine terkedilmiş cumbalı evler;
Nasıl da kimsesiz, sahipsiz ağaçlar;
Anılar girdabında kalan onca yaşanmış yıllar!
Hüznü bir başka acı, hazanı yakıyor
İnsanın yüreğini.
Ne çok koşuşturduk şu sokaklarda.
Az mı sabahladık bu balkonda?
Şimdi virane olmuş evler çöplüğü.
Ah, ne anılar biriktirdim!
Görünce canlandı gözlerimin önünde,
Kalbimde buruk bir sancı!
Yazları hep otururduk kapıda.
Çay içer, çekirdek çitlerdik.
Yoldan geçenlerle sohbet ederdik.
Karşı komşunun eriklerine dalardık.
Hem komşudan hem de anneden
Ne terlikler yedik!
Yıllarımız bir su gibi geçti.
Dağıldık sonrasında başka diyarlara.
Yıllar, aylar, mevsimler, neler neler götürdü
Ömrümüzden:
Önce sevdiklerimiz gitti
Badanasız, sıvasız evimizden.
Belki birkaç seneye onlar da yıkılır.
Çocukluğumdan kalan son kırıntılar da
Yok olur.
Mazi kalbimde yara,
Hatıralarda kalır yaşadığın her an,
Boğazın düğümlenir,
Gözlerin nemli;
Yürürsün öylece, yalnız bir adam gibi
Derin, kederli,
Kaderine terk edilmiş ıssız sokakta.
Kulağında hala çınlanır annenin sesi:
"Eve geç kalma!"
Editör: Hamiyet Su Kopartan