MARİ GEREKMEZYAN - KARADUT
“Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun Karadutu”
Ermeni asıllı olan Mari Gerekmezyan (1913–1947), genellikle Türkiye'nin ilk kadın heykeltıraşları arasında anılır ve Ermeni asıllı ilk kadın heykeltıraş olarak kabul edilir.
Kayseri Talas'ta doğduktan sonra İstanbul'a gelmiş, felsefe eğitimi almış ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde (eski adıyla Güzel Sanatlar Akademisi) misafir öğrenci olarak heykel bölümünde eğitim görmüştür. Bu süreçte önemli edebiyatçı ve sanatçılarla, özellikle de Ahmet Hamdi Tanpınar ile tanışması, felsefeye yönelmesinde etkili olmuştur.
Kısa süren sanat hayatına rağmen önemli ödüller kazanmıştır. 1943'te Ankara Heykel Sergisi'nde, 1945'te ise Ankara Devlet Resim ve Heykel Sergisi'nde şair Yahya Kemal Beyatlı büstüyle birincilik ödülü almıştır.
Hayatının en çarpıcı yönlerinden biri, ünlü şair ve ressam Bedri Rahmi Eyüboğlu ile yaşadığı tutkulu aşktır. Mari Gerekmezyan, Eyüboğlu'nun sanatına ve hayatına derin izler bırakmıştır.
Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun, Gerekmezyan'a olan aşkını anlatan ve Türk edebiyatının en bilinen şiirlerinden biri olan "Karadut" şiirinin ilham perisi, Mari Gerekmezyan'dır. Şair, bu şiiri ilk kez okuduğunda gözyaşlarına boğulmuş, şiir daha sonra Cem Karaca tarafından seslendirilerek geniş kitlelere ulaşmıştır.
İkisi arasındaki ilişki, sanatsal bir işbirliği şeklinde de ilerlemiş; Gerekmezyan, Bedri Rahmi'nin pek çok büstünü yapmış, Eyüboğlu da onun sayısız eskizini çizmiştir. Bu ilişki, bazen Auguste Rodin ve Camille Claudel'in ilişkisine benzetilir.
Mari Gerekmezyan, sadece 34 yaşında (bazı kaynaklara göre 33-35) tüberküloz menenjit nedeniyle genç yaşta hayatını kaybetmiştir.
İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde ilaçların çok pahalı olması nedeniyle, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Mari'nin tedavisi için birçok eserini satmak zorunda kalmış ancak onu kurtaramamıştır.
Hayatının trajik bir diğer yanı da, günümüze ulaşan ve yeri tespit edilebilen eserlerinin sayısının çok az olmasıdır. Eserlerinin büyük bir kısmı kayıptır, bu da onun sanatçı kimliğinin tam olarak değerlendirilmesini zorlaştırmıştır.
Mari Gerekmezyan, sanatıyla ödüller kazanmış, edebiyata ilham vermiş ancak kısa ve zorlu bir hayat yaşamış, bu yönleriyle hem sanat hem de edebiyat tarihinde derin izler bırakmış bir figürdür.
***
TRUVA YAYIN GRUBU YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN...
Logoya tıklayıp Youtube kanalımızı ziyaret edebilir, abone olabilirsiniz
















































