ANI
Giriş Tarihi : 28-08-2022 05:52

Kuşluk Ezanı

Yazan: Zeynep Hanım Yıldırım - KUŞLUK EZANI

Kuşluk Ezanı

KUŞLUK EZANI

Bundan beş sene kadar önceydi, günlerden pazardı ve anneler günüydü.

Kahvaltımızı ettik, Mehmet kayboldu. Mehmet durmaz ki zaten. Aşağılardadır hep nasıl olsa. 

İşime gücüme daldım. Bir ara kulağıma bir ses geldi. "Annee!" diyor du biri, kulak verdim "kim?" çağırıyor beni diye.

Mehmet mi bu? Evet, Mehmet. Ama nerede Mehmet?

Önce ardıma baktım, yok. Sağıma soluma bakındım, yok ,  yok. Ses bir daha geldi, "Annneee!"  bir daha, bir daha. Mehmet bana sesleniyor, ama nerde?
"Allah Allaah nerde bu çocuk?"

Balkona koştum, oralarda bir yerde olmalı Mehmet, ama görünmüyor. İşin tuhafı, sesin yönü de anlaşılmıyor.

Sonra bir cızırtı oldu, bizim evin yanındaki caminin hoparlörünün cızırtısı geldiğini farkettim,  vakit kuşluk vaktiydi "Ama bu saatte ezan okunmazki" dedim kendi kendime, o zaman anladım sesin kaynağını. Ses Bilali Habeşî Camiisi'nin hoparlöründen geliyordu.

Çok  telaşlanmıştım, birisi onun yaptığını farkederse neder ler,  hemen babasını gönderdim camiye. Babası  çıkardı getirdi haylazı. Güle güle çıktı. Oradan bana bakıp cilve yapıyor.

Meğer benim oğlum tepenin taaa  başında olan Camiye tekerlekli sandalyesi ile bu gün  bile nasıl oraya varabildiğine hala anlayamadığım, bir süren olmayınca  çok  zor olan tepeyi aşıp, caminin içine emekliyerek girip, hoperlör odasını nasıl  bulduysa, kendisi konuşamadığı için anlatamadı bunları.   Tabi o saatte cami boş.

Nerden aklına geldiyse böyle bir şey...Nasıl becermiş  bilmiyorum, hoparlörü açmış. Oradan annesinin anneler gününü kutluyormuş yavrum benim, canııım ince  düşünceli oğlum!  

Anneler gününde aldığım hediyelerin en güzeliydi.

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi