KENT
gün soldu
gül yangının telaşına düşmüş hayatın
yorulmuş sesleri kesildi
sıkı sıkı örtülen perdelerin ardında
olası mahcubiyetlerin bağışlanmaz
heveskâr olmayan işvesiz günahları
isli lambaların solgun ışıklarının aydınlattığı
yorgun evlerin kirli sarı odalarına saklandı
karşılıksız aşkların hüznü çökmüş gecede
yarım kalmış masum aşkların
avaz avaz figanı ile
ah yangının külü yağıyor
kentin üstüne üstüne
nihayetinde aşklar gibi zaman da epriyor
ufukta mahur bir gün ışıyor
gözyaşı kan ter
gül yangını telaşındaki hayata karışıyor
sesler yükseliyor doklarda fabrikalarda
paslı dişliler gıcırtıyla
isteksiz çarklar ağır aksak
bilindik minval üzre dönüyor
örsle çekiç arasında dövülen çelik hayat buluyor
gecekondu duvarında kendine yer bulmuş
paslı vita tenekesinde
arsız bir sardunya tanıklığında
olan biten kayda alınıyor
dikkate alınmayan maruzatıma
itirazım hâlâ devam ediyor