İKİNDİ GÖLGESİ
Sen böyle yeri incitmekten korkan
Bir gül yaprağı gibi yumuşacık basa basa yürüyorsun ya
O küçücük ayaklarının altında bastığın toprağa karışan benim
Hani bazen ikindi gölgesi
Bazen akşamın o buğusunun ardından bakar gibi bakıyorsun ya
İşte o sisin içindeki buğu
O ikindi gölgesine sığınan gölge benim
Hani bir su gibi akıyor ya sesin
Hani öyle insanın içine akar gibi berrak ve duru
İşte o su damlalarının güneşe vuran yüzünde parlayan ışık benim
Hani senin sende görmediğin ne varsa
Durup durup içini dolduran o boşluk
O derin iç çekişler
Kirpiklerini zorlayan o bulutlar
Tenindeki o koku
O dokunuş
O mutluluk delirmesi
Beni terketmeyen o cinnet benim
Parmaklarındaki o çocuk telaşı
O biraz mahcup
Azıcık da fettan o bakış
İçine düşen o çarpıntı var ya hani
Hani bu dünyadan beklediğin her şey.
Alnında taşımak istediğin her şey de bir parça benim.
Bilmiyorsan söyleyeyim.
Sen olacak kadar senim.
Sendeyim.
***
















































