SÖYLEŞİ
Giriş Tarihi : 18-04-2023 22:52

Düşmüşlük

Yazan: Nihat Toğlu -DÜŞMÜŞLÜK

Düşmüşlük

DÜŞMÜŞLÜK 

Genel olarak hayat yolunda düşen insanların hayata, insana bakış açısı farklı olmakla beraber yüreği merhametli, ufku geniş, vicdanı aktif olur.

Anlama, algılama, olaylara yaklaşım biçimi geniş bir perspektif kazanır.
Fakat ne yazık ki bu tesbit her düşen insanı kapsamıyor.

Düşen bazı insanlar, sadece düşmüşlük halinde yumuşak huylu, merhametli gibi görünür, fakat düşmüşlükten kurtulunca tam anlamıyla acımasız, düşüncesiz olabiliyor.

Oysa tecrübeler insana farkındalık kazandırmakla beraber aynı zamanda hayatın gerçek yüzünüde göstermektedir. Buna rağmen düştüğü yeri terketmeye muvafık olabilenler neden düşmüşlüğü umursamazlar?

Putlaştırılmış nefis, şişkinleştirilmiş egonun esareti altında ben duygusuyla yol alan insan maalesef ki acıma, merhamet anlayışı, vicdani eğilimi kolay kolay hasıl olmuyor.

Nefsin öncülüğünde hareket eden hangi insan aydınlık ufka uzanabilmiştir?

Kendi içinde, karanlığında gizlenen zaafların birer kişiliğe dönüştüğünü farketmediği için sergilediği davranışların analizini yapamayacak kadar basiretsizleşebiliyor.

Eleştiriye kapalı olmakla beraber eleştirmeyi büyük bir ustalıkla yapmaktan da geri durmayacak kadar sinsi olabiliyorlar.

Böylelerin eleştirmeye meraklı olmasının altında yatan psikoloji belkide masum bir kişilik göstermeyi amaçlıyorlardır. Yani kendi sinsiliğini gizlemeye çalışıyor olmasıdır.

İşte tamda burada insanın kendini aldatması, kandırması olağan üstü bir şekilde ortaya çıkıyor...

Belki bu psikolojiyle çevresindeki insanları kandırabilir fakat asıl olan ilahi mahkemede nasıl bir savunma psikolojine bürüneceğidir.

Allah'ı aldatmak, kandırmak asla mümkün değildir. Bu gerçeğin yakinen farkında olabilenler yeryüzünde vicdanı kuşanmaktan asla geri durmazlar...

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi