ÇOCUK YÜREĞİM
Vitrindeki fincan takımlarını kırmış bir çoçuk gibi yüreğim
Suçlu, ürkek ve ağlamaksı.
Bilemedim, kendim mi saklansam
Fincan kırıklarını mı saklasam?
Bir cezaya maruz kalmadan
Kendim versem kendime cezayı
Ne bileyim!..
Bakkala gitmeyi mi
Dondurma yemeyi mi
Sokağa çıkmayı mı yasaklasam?
Şüphesiz kaçınılmaz birazdan anamdan azar.
Ah sağ olsaydı nenem!
Bastırırdı öfkesini
Varsın olsun derdi
Nazar çıktı nazar!
Allah'tan babam evde yok...
Tavrı sözü hep aynı olurdu
Şer çoçuk şer…
Ya birşeyi kırar ya bir şeyi bozar.
Geçsin diye ruhu halim
Karıştırdım takvim yaprakları
Manilerde kıssalarda
Halimi anlatacak bir satır aradım.
Geçtim bir fincan kahveden
Bir yudumluk hatır aradım.
Şimdi bir merhamet, dizinde okşansın istedim saçlarım
Bir çocuğun gülüşü olsun yüzümde
Olmadı mı olmuyor
Kâh armutta sap var dediler
Kâh çöp buldular üzümde
Ah dedim ah!
Şu çocuksu mahsun hallerim
Olmasa mıydı hiç özümde.
Ve boğuldum, kendi içimde kendim.
Varolmak istedikçe tükendim.
Biliyorum lafı çok uzattım efendim
Neyleyim…
Birdenbire bir mahsun çocuk
Ve ana yüreği gibi bir el
Bir avuç canlandı gözümde.
Velhasılı dert de aynı el de..
Derde çözüm de…