ÖYKÜ
Giriş Tarihi : 07-08-2024 22:17   Güncelleme : 11-08-2024 15:41

Bizim Hikâyemizin Rengi Mavi / Yadigar Uyar Özyapan

Yazan: Yadigar Uyar Özyapan -BİZİM HİKÂYEMİZİN RENGİ MAVİ

Bizim Hikâyemizin Rengi Mavi / Yadigar Uyar Özyapan

 

BİZİM HİKAYEMİZİN RENGİ MAVİ

Elif, su almak için mutfağa giderken elektriğin olmadığını fark etti ve hemen bir mum yaktı. Elinde yanan bir mumla mutfaktaki küçük masanın başında oturdu. Yıllar önce aynı şekilde elinde mumla yaşadığı kötü günleri anımsadı. Mumun titrek alevi, odanın duvarlarında dans ediyor, karanlığın içindeki tek ışık kaynağı olarak parlıyordu. Elif'in gözleri muma sabitlenmişti, içindeki derin düşüncelerle boğuşuyordu. Geçmişin acıları ve geleceğe dair belirsizlikler arasında sıkışıp kalmıştı. Hayalleri kırılmış, umutları tükenmiş gibi hissediyordu.

Elif, elinde yanan mumla mutfakta otururken Yılmaz’la yaşadığı çatışmalar, canını yakmıştı. Oğlu Can’ın ilk belirtileri ortaya çıktığında, Elif içindeki endişeleri kocasına açmıştı. "Yılmaz, Can’ın bakışları ve oyunlara ilgisizliği beni çok endişelendiriyor," demişti bir akşam. Ancak Yılmaz, onun endişelerini küçümsemiş, "Saçmalama, benim oğlum gayet iyi," diyerek bağırmıştı. Elif; kocasının bu tepkisinden sonra yalnızlaşmış, ama endişelerini görmezden gelmek yerine Can'ın durumu hakkında daha fazla bilgi edinmeye çalışmıştı.

Can’a “otizm” tanısı konduğunda, Yılmaz bu durumu kabul edememiş ve Elif'e daha da öfkelenmişti. "Bunu neden büyütüyorsun? Can gayet normal bir çocuk," diye bağırmıştı.

Elif, bu çatışmalar arasında sıkışıp kalmıştı ama oğlunun iyiliği için mücadele etmeye kararlıydı. Yılmaz, sonunda bu durumu kaldıramayarak onları terk etmişti. Elif; hem kocasının terk edişinin hem de Can’ın zorluklarının yükünü omuzlarında taşırken, kendisini tamamen oğlunun eğitimine adamıştı.

Ailesinden kalan yazlık evi satarak, Can’ın özel eğitim almasını sağladı. Bu durumda olan başka ailelerle iletişime geçerek neler yapabileceğini araştırıyor, doktorlarla birlikte çalışıyordu.

Elif, Can’ın eğitimine odaklandıkça onun resme olan ilgisini fark etti. Can; kâğıt ve boyalarla oynarken yüzündeki ifadeler değişiyor, mutluluğu yüzünden okunuyordu. Can’ın bu yeteneğini geliştirmesi için ona daha fazla malzeme aldı ve resim yapması için daha çok zaman tanıdı. Çoğu zaman birlikte boyadılar resimleri. Can, her geçen gün muazzam çizimler yapıyor ve boyuyordu. Bu, Elif için bir umut ışığı oldu.

Bir gün, Elif’in ünlü bir ressam olan arkadaşı; Can’ın resimlerini görerek, onun yeteneğini keşfetti ve ona özel dersler vermeye başladı. Can, bu derslerle daha da ilerledi ve yeteneklerini geliştirdi.

Elif; Can’ın hayatındaki küçük başarıları fark ederken, bunların ne kadar değerli olduğunu anlıyordu. Can; resim yaparken yüzündeki ifadeler değişiyor, mutlu oluyordu. Bu, Elif için bir umut ve sevinç kaynağıydı. Can, her geçen gün yeteneklerini geliştiriyor ve Elif; oğlunun gelecekte başarılı bir ressam olacağını hayal ediyordu.

Can’ın resim kursunda edindiği arkadaşlıklar, onun sosyal becerilerini de geliştirmişti. Elif; geleceğe daha umutla bakıyor, Can’ın mutluluğu ve başarısı için çaba göstermeye devam ediyordu.

Elif; muma bakarken, Can’ın yüzündeki mutluluğu ve onun yeteneklerinin parladığını düşündü. Artık sadece bir anne olarak değil, aynı zamanda bir yol gösterici olarak da kendini daha güçlü hissediyordu.

Can’ın en sevdiği renk maviydi. Resim yaparken en çok bu rengi kullanır ve maviyle boyadığı her şeyde iç dünyasının huzurunu ve mutluluğunu yansıtırdı. Elif, oğlunun maviyi bu kadar sevmesinin bir anlamı olduğuna inanıyordu. Can’ın maviyle dolu resimleri, onların hikâyesinin rengini belirliyordu.

Elif, içinde yükselen umut dalgasıyla gülümsedi. "Bizim hikâyemizin renkleri mavi " diye mırıldandı. Her fırça darbesi, oğlumun derinliklerini ve umutlarını yansıtıyor. Geleceğimiz, bu tonlarla daha sonra diğer renklerin katılmasıyla şekillenecek. Bu düşünceyle, mumun aleviyle birlikte Elif’in yüreğinde de umut alevi yanmaya devam etti.

Editör: Nevin Bahtışen 

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi