MANZUME
Giriş Tarihi : 29-03-2023 21:10

Bir Ömür Unutmasam

Yılmaz Pirinçci -BİR ÖMÜR UNUTMASAM

Bir Ömür Unutmasam

BİR ÖMÜR UNUTMASAM

Kanatılmış bir öykünün binlerce sana ait sayfalarını okuyorum gözlerinde.
Ve gözlerine bakarken daha iyi anlıyorum Elsa'nın gözlerinden topladığı cam kırıklarını ; Aragon un. 
İçmeye eğilemediğim o berrak pınarlara karışmış gözyaşının tuzunu
Ve her gün pense pense canından sökülen can parçalarının o sessiz haykırışlarını okuyorum sende.

Hiç uslu dan sayılmadı çocukluğun. 
Ne yana dönsen bir ses yükseldi hayallerine. 
Çok sesliydi gülüşün. 
Başın öne düşmeyecek kadar yakışıyordu yüreğine. 

Dirsek çürüttüğün okul sıraları kaç basamak yükselmiş olsa da 
Ceylan gözlerine vurulacak bir avcının izini sürdün.
Dudağın patladı gecenin birinde. 
Birinde gözüne mor güller iliştirdin. 
Süt koktu memelerin. 
Kucağında bir nefes dünya 
En iyi kendini sen vurdun.

Has kızı olmadın belki ama
En iyi anne oldun. 
Arkadaş oldun şımarığa sayıldı 
Sırdaş oldun 
Kızım bu normal mi şimdi. 
Sağa baktın söz oldu 
Sola baktın göz 
Konuştun deliye çıktı adın 
Sustun . Öldün mü yoksa?

İlk avcı bilemedi yüreğinin yerini. 
İkincisi gözlerinin hüznünden öptü. 
Çıkmadı izi. 
Hem öyle bir dokunuş ki.
Soğudu tenin. 
Kalbin unuttu sevmeleri. 
Bir kadeh
Bir cigara
Vay haline dalıp gidene
Sonbaharlar gözlerinde toplandı.  

İyi de canımın içi 
İyi de 
Yokmu hesabı gözlerine yağmur biriktiren gecelerin
Hep 
Hep öte tarafa mı kalır bu ah'lar

Elim yetişmiyor canımın içi. 
Keşke yetişse.
Yürüdüğün sokağın taşlarına değse ayağım 
Soluğunun karıştığı havasından bir nefes alsam. 
Değdim desem yüreğinin o en incesine. 
Sarılsam şöyle 
Sarılsam .
Bir ömür unutmasam.

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi