KİTAP ANALİZİ
Giriş Tarihi : 21-10-2022 17:34

Bir Kitap: Denizin Bittiği Yer / Ediz Hun

Yazan: Işıl Işık - BİR KİTAP: DENİZİN BİTTİĞİ YER / EDİZ HUN

Bir Kitap: Denizin Bittiği Yer / Ediz Hun

BİR KİTAP: DENİZİN BİTTİĞİ YER / EDİZ HUN 

Merhaba arkadaşlar, 

Bugün sizlere Hep Kitap Yayıncılıktan çıkan, Ediz Altun'a ait DENİZİN BİTTİĞİ YER isimli romanla geldim. Yazım dili öyle sade, öyle akıcı, öyle temiz ki!.. Sıkılmadan sayfalar akıp gidiyor. Bazı kitaplar vardır, konuda bulunulan adresin tam ortasındasınızdır. Aynı mahalle, market, okul, çarşı, insanlar vs. hep tanıdıktır. Sanki bir süreliğine tatile çıkmışta gelmiş gibisinizdir. Hiç yadırgamadan hayatınıza kaldığınız yerden devam eder gidersiniz. İşte bu kitapta öyle. Burada da motokurye Deniz aşina. Mantıcı dükkânından istenilen siparişleri teslim ederek geçimini sağlayan yirmi yaşında bir genç.

Bende bıraktığı iz düşümüne geçmeden önce, biraz yazarımızdan bahsetmek isterim: 
Ediz Altun, Boğaziçi Üniversitesi'nde Elektrik Elektronik Mühendisliği lisans ve işletme yüksek lisans eğitimleri almış. Uluslararası bir firmada Nesnelerin İnterneti Satışı departmanında direktör. DENİZİN BİTTİĞİ YER, yazarın ATLARIN PLAKASI OLMAZ'dan sonda ikinci romanı. Tabi her zaman olduğu gibi bilinmeyenler listemize göz atmadan geçmeyelim derim. Hemen yazar ismi takıldı aklıma, anlamı da harika. Neymiş? 

Ediz, değerli kimse ve yüce anlamına sahip bir isimmiş. Merak işte!

Şimdi içimden geçenlere geçiş yapmak isterim. "DENİZİN BİTTİĞİ YER'de" kayboldum ben. Basit, sıradan bir yaşamın sade, huzurlu, mutlu, temiz sayfalarında tekdüze, ritmi sakin, havası ılıman bir rotada yol alırken, sonlara doğru büyük bir fırtınada boğuldum. Nelere şahit oldum, hangi çözümsüzlüklerde biçare kaldım anlatamam. Ah! Kahramanımız Deniz, sen nasıl dayandın? Geçmişin izinde geleceğini ararken kaç kez düştün? Şuan sayamıyorum bile... Kimliğin pembe mi?, mavi mi? İç sesin zannettiğin yedi yaşındaki kardeşin miydi? Eş anlamlı Derya sen miydin.? Ağlayarak ikinizin sarıldığı kırmızı yastık kaç hatıra gömdü benliğinde? Ya pembe lif vücudunu, aklındaki yaraların kabuklarını da sıyırıp temizledi mi? Aşkı Melis kimdi? Denizin kurtuluş, diriliş ve yeniden doğuşunda zümrüdü Anka kuşu Melis yeni hayatanda doğum sancılarında nasıl var oldu? Küllerinden husul bulmanın en hası "Denizin Bittiği Yer"... Kimliğini inkâr edip, geçmişini yedi yaşında mutlu mesut bırakıp, on üç yaşında hayatının kâbus dolu günlerinde  zihnini iç sesinin can çekişen doğruları karşısında, yanan kızgın yüreğini avutma mücadelesine yirmi yaşına kadar devam edebildi Deniz.

Roman üç bölümden oluşuyor. Her bölüm Denizin hayatının dönüm noktaları. Son bölüm hele buz gibi soğuk duş etkisinde okuyucuyu ters köşe edip derdest ediyor. Aklınız bir an, aslan misali beyin kafesinizden açık kalan kapıdan çıkmış gibi hissediyorsunuz. Onu tutup yerine koymaksa doğa üstü bir mücadele, savaş gerektiriyor. Bilinen, midenizi bulandırıp, dengenizi kaybettiren ensestin en kötü örneklerinden birine şahit olmak, çelik gibi bir sinir sistemi gerektiriyor. Kendinizi kaybetmek an meselesi. Burada utanç duyduğu kadın vücudunu, erkeğin dış görünümüne kalkan etmeyi tercih eden Denizin hikâyesinde dağılan tüm duygularınızı, yap boz misali derleyip toplayacak, içinizden milyonlarca kelimenin yerini nereye koyacağınızı şaşıracaksınız.

Felsefe, biyoloji, sosyoloji ve psikolojinin yanı sıra zoolojiden  bilinmeyen pek çok örnekle de bilgileneceksiniz.. Alfabede 'A' harfini de uzuuunca kullanacağınızı temin edebilirim. Benden söylemesi... 

Ediz Altun "DENİZİN BİTTİĞİ YER" kitabında insanın kendi için bir
kimlik seçmesinin doğurabileceği sonuçları, üzerini puslu bir sisle örttüğü geçmişi ortaya çıktığında yaşadığı zorlukları, sevginin en gerçeğini verebilecekken zihinde açık bir yara bırakanları
sürükleyici bir kurguyla harmanlayıp sunuyor okura.

 Son olarak kalpte kalan ayak izlerinden birkaç alıntıyla incelememi bitiriyorum. 

- Bir şeyler ya da birileri için karşılık beklemeden çaba göstermek, sırf sevdiğin için, sonu sadece sevmek ve hiç almamak bile olsa bu duyguya tutunmak... Kendi çocuğunu sever gibi başkalarını da sevebilmek, başka şeyleri... Şems'in Mevlana'yı sevdiği gibi sevmek... Ölümüne ve coşkuyla... 

- İnsanoğlu canidir dedim, isafsızdır dedim, içten pazarlıklıdır dedim, iki yüzlüdür, kindardır dedim, ama dedim, hayvanlar öyle mi, sadece tek dertleri vardır o da hayatta kalmak, insanoğlunun çirkin tarafları onlarda yoktur dedim, o yüzden insanlara değil hayvanlara yardımcı olmayı seçtim dedim, orada felsefe de yapmış oldum tabii... 

- Unutma ki bir kişinin iyi kalpli olması her söylediği şeyin doğru olduğunu göstermez. 

- Bence cinsellik öyle har vurup harman savrulacak bir şey değil. Zevk için değil de, bir amaç için yapılmalı diye düşünüyorum... Gerçekten çok özel olduğuna inandığın biriyle yaşanması gereken bir şey. Ne yazık ki çağımızda insanlar bu konuya çok farklı bakıyorlar.

-Biliyor musun, sinekler bizim gördüklerimizin sadece yüzde beşini görebilirler. Gördükleri belirsiz şekillerden ibarettir. Çözünürlüğü aşırı düşük bir resim gibi düşün. 

 

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi