BİR EKSİK GÜNDÜ BELKİ DE DÜNDÜ
zaman hırkasını giymiş,
bir atlının sırtında,
günü geceye,
geceyi günün sırtına giydiriyor,
sanıyorum hiç kimse farketmiyor,
güneşin elinden tutmuş,
ya bir tramvaya yetişiyor,
ya bir taksi dolmuşa.
bir de öğüne öğün katıyor,
ya bir kahvaltıda,
ya bir simiti martıyla bölüşüyor,
ille de bir deniz havası,
düş günü belki de düşüş günü,
akıl teyyareci, dimağ cilt çilt,
çeviriyorum belki de ilk sayfa,
belki de son ya da sondan bir kaç gün öncesi.
ne hayal,
ne de rüya,
benzemez kimse sana,
bir eksik gündü belki de dündü…