AYRILIK GÖZ İLE KAŞ ARASIDIR
Bir çakır gözlüyü gördü göreli,
Ondan gayrısına bakmıyor gözüm.
Merak da etmedim acep nereli.
Doğrulmadı yere düşen şu yüzüm;
Bir çakır gözlüyü gördü göreli.
Diyemedim; yüreğiniz bir neva,
Adın çiçeklerin yurdu yuvası.
Kör olsun sevgime diyenler hevâ.
Onunla silinir gönlümün pası;
Diyemedim; yüreğiniz bir neva.
Yüreğime çarpan her damla onun,
Onun sevdasında nice sızı var.
Yanar ocağında yanar her yanın.
Müfteridir diyen; ondan olmaz yâr,
Yüreğime çarpan yağmurlar onun.
Bazen ney sesidir inler inceden.
Çoğu zaman gölde süzülen kuğu.
Bir ozan tavrınca yanmış önceden;
İçmiş bade diye hem nice ağu;
Bazen ney sesidir inler inceden.
Hasretler tuz basar açık yaraya,
Gülüşüne can damlatır güneşim.
Sultan olmak vardı onda saraya.
Viranhanelerde yanmadan tenim;
Hasretler tuz basar açık yaraya.
Yamacında soluklanmak özlemim
Ve arzumdur, omuzundan yol bulmak.
Şimdi soruyorum, acep ben kimim?
İsterim ki ona varıp yok olmak;
Yamacında soluklanmak özlemim.
Bir sazın telinde türküsün duydum,
Böyle bir ahunun cevri çekilir.
Benliğini tutup gönlüme koydum.
Varlığına nice bir can yakılır;
Bir sazın telinde türküsün duydum.
Anladım benim renk baht karasıdır,
Silinmez hiç izi ebede kadar.
Ayrılık göz ile kaş arasıdır;
Ben visal dedikçe yol uzar gider.
Anladım benim renk baht karasıdır.
Kurdum saatleri şimdi hayale,
Düş ardına düşeceğim belli bu.
Belli ki dönecek günüm leyâle;
Deliban ruhuma kurulmuş pusu;
Kurdum saatleri şimdi hayale.
***
TRUVA YAYIN GRUBU YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN...
Logoya tıklayıp Youtube kanalımızı ziyaret edebilir, abone olabilirsiniz