AŞKIN İZDÜŞÜMÜ
Gün ortası gözlerimize düşen o yıldız ışıltıları var ya.
Hani kim ne yaparsa yapsın sönmeyen o ateş,
O direnme arzusu,
Ve inadına bile olsa hiç eksilmeyen o gülüş var ya.
İşte bizi biz yapan bu…
Duvar çatlaklarında açan papatyalar gibiyiz.
Karları yara yara güneşle öpüşen kardelen gibiyiz.
Aylarca su vermeden çiçek açan sardunya gibiyiz.
Umudun ete kemiğe değdiği,
Umudun boy verdiği sarı başaklar gibiyiz.
Yani ölmüyorsak olur olmaz bir zamanda,
Yıkılmıyorsak,
Ezilmiyorsak,
Bundandır.
Yani hiçbir şey boşuna değildir.
Ve hiçbir şey verilmiş değildir aslında.
İçinde bir titreme varsa eğer kim bilir hangi kelebeğin yarattığı fırtınanın içindeki esintisidir.
Ayaklarına bir kedi dolanıyorsa eğer,
Bir çocuk,
Bir kadın birden bir gülümseme ile bakıyorsa yüzüne,
Yaşlı bir ihtiyar bakışıyla öpüyorsa alnının orta yerinden.
Boşuna değildir.
Yürü,
Hiç durmadan yürü.
Adımlarını incitmeden yürü.
İnsanı incitmeden.
Gülün kokusunu incitmeden yürü.
Sessizliğin sesini incitmeden.
Yüzündeki o hercai gülüş.
En çok seninle güzel...