ÖYKÜ
Giriş Tarihi : 14-12-2023 21:14   Güncelleme : 14-12-2023 21:57

Arkasına Bakmadan Gitti -7 / Mine Borazan

Yazan: Mine Borazan -ARKASINA BAKMADAN GİTTİ /7

Arkasına Bakmadan Gitti -7 / Mine Borazan

ARKASINA BAKMADAN GİTTİ /7

Artık yavaş yavaş, İstanbul'a veda vakti gelmişti…
Sabah erkenden uyanmıştı Canan. İstanbul, bugün çok serindi. Sahile inip bir müddet martılarla sohbete daldı, elindeki simidi onlara atarken.

Bir kafeye oturup çay ve simit ile kahvaltısını yaptı.
Öğleden sonra hastaneye uğrayıp Atıf'ı görecekti. Daha vakit çok vardı. Derken Sebahat'ın sesiyle kendine geldi.

- Günaydın Canom
- Günaydın Seboşum.
- Yarın mı gidiyorsun? Gitmesen; bir kez daha deneseniz. Bak, ağabeyimin de sana ihtiyacı var.
Ama sen yine de kalbinin sesini dinle. Kalbin ne diyorsa onu yap. Bu hayat, senin hayatın. Çok üzüldün ve bu zamanlarda yanında olamadım.

Sarıldı, tüm içtenliğiyle yengesine.

- Ah! Nasıl da iyi geldi. Gitmem lazım, çok zor bir hayat kurdum orada kendime. Kızım için, küllerimden yeniden doğdum. Ela, orada çok mutlu, çok güzel bir okula gidiyor. Artık, kendimi buraya ait hissetmiyorum. Nereye baksam, anılarım canlanıyor.
Eğer kalırsam mutsuz olacağım. Atıf'ın yüzüne her baktığımda ihanetini göreceğim.

Yağmurlu bir gecede, yüzüme bakıp bana söylediği laflar hala kulağımda; “Canan, ben başkasına aşık oldum, onu seviyorum. Boşanmak istiyorum. Sen evde kalabilirsin.”

Yıllarca aynı yastığa baş koyduğu karısına değil de, bir yabancıya söyler gibiydi; ruhsuzca ve acımasızca... Ne çabuk vazgeçti bizden başka bir kadın için, değdi mi?

Maalesef erkekler aldatırlar, sonra hiç bir şey olmamış gibi, terkedilince eskiye dönmek isterler. Hiç yüzleri kızarmadan, ben bu kadına nasıl böyle bir kötülük yaptım sorusunu bir kez bile kendilerine sormadan... Oysa ben, uzun yıllar hep ben bunu hakedecek ne yaptım sorusunu sordum kendime.
Şimdi, sen söyle görümcem olarak değil de, bir kadın olarak Seboşum.

Canan’ın ellerini avuçlarının içine aldı Sebahat.

- O kadar haklısın ki, vereceğin her kararda, ben hep senin yanındayım biliyorsun değil mi? 
- Cenk'i de al, sen gel bizi ziyarete. Senin de orada bir evin var canım.

Aniden bir telefon sesiyle bölünmüştü sohbetleri.

- Sebahat Hanım, lütfen hastaneye gelin. Atıf Bey, fenalaştı.

Asansörde yukarı çıkarken, Sebahat çocuklar gibi ağlıyordu.

- Canan, ağabeyim gidiyor.
- Korkma canım. Hiç bir yere gidemez, güçlüdür o.

Bacakları titriyordu. Yüreğinde bir şeyler kopmuştu Canan’ın içine öyle bir acı saplanmıştı ki, birden istemsizce ağlamaya başladı.

Tekrar yoğun bakıma almışlardı Atıf’ı. Elektroşok yapıyorlardı. “Kalbi durdu” dedi içeri koşarken hemşire.

Yoğun bakımın kapısına yığılmıştı, Canan. Gözünü açtığında, hastanede bir odada yatıyordu.

- Eşim nasıl? Yoğun bakımdaydı.
- Stabil. Doktordan bilgi alabilirsiniz. Serumunuz bittiğinde, çıkabilirsiniz.

Dışarı çıktığında, Sebahat birileriyle konuşuyordu.

- Sebahat, Atıf nasıl? Hemşire, stabil dedi.
- Sen bir yanına gir, annemler de yolda, geliyor.

Bir terslik vardı bu işte. Odaya girdiğinde, birden yüreği daraldı. Hiç böyle olmamıştı. Atıf, hiç tepki vermeden öylece yatıyordu.

Elini tuttu.

- Yok öyle gitmek, Atıf bey. Sen, keçi gibi inatçısın, kimseyi bırakıp gitmezsin.

Atıf, duyduğu sesle zorla gözlerini açıp Canan’a öyle bir baktı ki, yaralı kedi gibi...

- Ben gidiyorum karıcığım, seni çok üzdüm. Affet beni.

- Saçmalama, hiç bir yere gitme.
- Lütfen gidince, elma şekerime benim yerime elma şekeri al götür. Ona mezuniyet hediyesi aldım. Evde, yatak odasının çekmecesinde. Bu arada, evi de sana bıraktım.

- İyi olacaksın, hepsini kendin vereceksin. Hem, bizim sana daha ihtiyacımız var ihtiyar.
- Affettin mi beni pırlantam? 
- Affettim dersem, iyileşecek misin?

Uçak, ağır ağır süzülürken gökyüzünde, yalnız değildi Canan…

***

- Arkasına Bakmadan Gitti -1 Okumak İçin Tıklayınız 

- Arkasına Bakmadan Gitti -2 Okumak İçin Tıklayınız

- Arkasına Bakmadan Gitti -3 Okumak İçin Tıklayınız

- Arkasına Bakmadan Gitti -4 Okumak İçin Tıklayınız

- Arkasına Bakmadan Gitti -5 Okumak İçin Tıklayınız

- Arkasına Bakmadan Gitti -6 Okumak İçin Tıklayınız

 


                    

 

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi