AKORDUNU YAPAMADIM SES TELLERİMİN
Birden fazla kırdılar kalbimi fosil tortular arasında.
Havasız bir yerde
taşlanmış kalıntı gibi evrilmişim.
İçimde kıvrımlı sıra dağlar.
Gözümde rüzgar erozyonu.
Bu nasıl bir kırılma?
Sığlaştı içimdeki körfezler.
Bu dönüşüm, bu derinlik
seçilmiş eylem.
Demirden töz,
ateşten tez.
Farklı bir sentez.
Gönlümün yurduna
erişmez menzilin.
Çıra gibi yanmak
bunun sonu.
Borcu minnet... Sorgulamam, yargılamam.
Al sana ait cehennemi!
Ama ben seni seni, yaseminleri.
Rüzgarlı bir yerde yakılmış bir mum gibi.
Kararlı, kararsız.
Ümidi kesip biçme,
Düş, yadıma, gel yanıma!
Gönlümün avucuna koydum.
Koşuyorum şimdi en çok değer verdiğim sana.
Su gibi akarım aşağılara
Kulaçlarımda öfke alazı
Göğsümü yarıp tuhafça
Uykularımı döverek
Göğümde
yanıksı bir duman izi
Doruklarda yaşanır.
Bu siyahi hüzünler.
"Ben oralıyım,
Ben yaralıyım,
dedi Hasret."
Kirpiğin baş şehrim
Gamzen ikinci memleket
Yüreğindeki taşı itekleyerek,
koruyucu rüzgarlarım sessiz.
Endamını kaybetmiş, seyreltimsiz,
feda olsun razıyım
Kervanlarına
At üstünde elimde kılıçla
Akıl kıvrımlarının çizildiği bir yüzle dudaklarda
firar eden naramla
İşte dil işte nesir
sana bu nüktenin ihtişamı
Akordunu yapamadım
Ses tellerimin
Zorlama dilin sınırlarını!
Bitsin bu işgal timi
Tarihin mayası kabarır
Sancak göklere kurulur
Devrimler acı olur...
Devrimler acı olur...