ŞİİR
Giriş Tarihi : 03-01-2024 19:35   Güncelleme : 06-01-2024 23:43

Yolculuklar / Ahmet Göçer

Ahmet Göçer: YOLCULUKLAR

Yolculuklar / Ahmet Göçer

YOLCULUKLAR

Bir trene yükledim esrik anıları
Ankara garından
Ta Sivas’a
Taş bir binadan ayrıldı lokomotif 
Bin bir yaşanmışlıktan
Raylarda hüzün vardı biraz
Islaktı peron gözyaşından
Tek tük umut bulaşmış katarın
Öksüz basamağına
Bir şarkı başladı inceden
Tak taka tak taka da

Bir trene yükledim
Yarım kalmış ne varsa
Camdan kuleler geçti
Zengin caddeler
Sonra tüttü gecekondulardan bacalar
Yol kıyısı selvidir Kayaş’ın
Yapraksız
Kırlanmış saçlarım gibi
İnceden kar vardı dağların sağrısında
Yorgun bir yağmur yağdı
İncinmiş anılara
Tak taka da tak taka da

Tek bir ritmle çaldı bu şarkı
Önce istasyonlar yalnızlaştı
Sonra çatısız damlar
Birinde bayrak vardı
Düğün olmaz bu zaman
Belli ki şehitten bir anı
Bir trene yükledim saklanmış umutları
Kederli yıllarımdan
Gençlik zamanlarıma
Gülüşünü sıvadım
Camdan süzülmüş damlaya
Bir aşkın yangısını
Öfkesiz hasretimi
Çaldı yine aynı şarkı
Tak taka da tak taka da

Bir trene yükledim yangınımı
Katar oldu keder peşimsıra
Uzun bir savaştan çıkmış sanki köyler
Yıkılmış damlar tütmez bacalar
Bir de kar
Bir de kar
Durdu zaman durdum bir zaman
Soğuk bir namlu kadar 
Utançtayken  bedenim
Kargalar uçtu benimle
Kartal olup süzülen
Soludum kederli yalnızlığı yeniden
Aynı şarkı çaldı yine
Tak taka da tak  tak taka

Bir  trene yükledim yıllarımı
İlk aşkım sol yanımda hala
Bir oğulun kokusu sinmiş mintanıma
Gözlerimde filmdir şimdi renkleri soluk
Anadolu yoksulluğu
Sevda harı buğday başağı
Harman yeri özün başı
Ve tarlalar üç numara traşlı
Dağlar çıplak gri
Saçlarımda hasret rüzgarı
Girdiğim her tünelin sonuydu
Gözlerinin pınarı
Kaldı geride yollar
Küstü Kızılırmak
Ayırdı yollarını
Bir çift ray aldı beni
İnce bir kar
Bir de susmayan o şarkı
Tak takada tak tak takada

Yollar uzadı yıllar kadar
Her molada bir yarısı kaldı yüreğin
Dilimde sözleri eksik türkü
Acı tütün kokar ceketleri
Adamlar bindi katara
Ekmeğe sevdalı
İlaca muhtaç
Sevdaya susamış kızlar vardı başları bağlı
Ak yazmalı analar
Ve bastonu Devrek işi yaşlılar
Kayarken toprak altımızda
Susarak oturdular
Sonra çocuklar geldi ansızın
Vagonları taşladı kimi
Kimi kovaladı birbirini
Ve sesleri
Ve gülüşleri
Ve umutları doldurdu vagonu
Aynı şarkı çaldı sonra
Tak taka da tak takada

Soluk bir ay sığınmış cebime
Kör kuyuların karanlığı yüreğime
Kadınlar vardı
Elleri dirseklerinden tutuk
Gözleri kurumuş nehir yatağı
Yürekleri nasırlıydı ayrılıklara
Ah elleri
Toprak sürmüş, harman etmiş o elleri
Asker kınasıdır kızılı
Kaç sevdiğini gömmüşler
İnce bir kar başladı yine
Toprak örttü simsiyah duvağını
Hava tümden karardı
Çaldı yine o şarkı
Tak taka da tak takada

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi