ÖYKÜ
Giriş Tarihi : 25-06-2022 21:19

Yok Olmak

Yazan: Feride Pala - YOK OLMAK

Yok Olmak

YOK OLMAK

Sene 1998, günü hatırlamıyorum fakat saat akşamüstü altı gibiydi, sanırım işten gelmişti.Kir pas içindeydi, saçları darmadağınık, günün yorgunluğu o genç ve zayıf bedenine sessizce oturmuş, onu bitap bırakmıştı.Eve gelmişti ama evin kapısı duvardı ona.

Üvey kız kardeşi bas bas bağırıyordu.
"Almam seni içeriye, akşama kadar canım çıktı evi temizlerken öyle pis kokuyorsun ki giremezsin!"
Bağırdı, kızdı, söylendi,öfkelendi,kapıları yumrukladı var gücüyle; içeriye girebilmek için ama nafile, sonunda pes etti. Merdivenin basamaklarına oturup hıçkıra hıçkıra ağladı.Başını ellerinin arasına koyup:
"Annem olsaydı kimse bana böyle davranamazdı."
Babası eve gelmeye yakın kapılar açılırdı. Sonrası daha da vahim yalanlar ve üvey anne, üvey kız kardeş yüzünden yenen dayaklar da cabası...
Akşam yemeğinde yediği iki lokma ekmek de boğazına dizilirdi.Bir ordu bulaşığını tek başına yıkayıp temizlediği mutfak işlerinden sonra anca uyumaya geçebilirdi odasına.

Yine kalkar sabah altıda işe giderdi.Yağ fabrikasında çalışır,ağır ağır yağ tenekelerini kaldırır, ay başı gelince kendine bir çorap dahi alamadan maaşı ya üvey annesinin taksitlerine öder ya da o çapsız babasının avucuna saymak zorunda kalırdı.
Her şeyi çok gördüler. Asya kızı hor gördüler oysa yüzü gibi yüreği de güzeldi.

Nereye gitmeliydi, kime sığınmalıydı.O da bilmiyordu artık neyin doğru neyin yanlış olduğunu... Herkes o kadar acımasız, gaddar ve kendiliksizdi ki yaşamak, nefes almak ağır çok ağır geliyordu o gencecik bedenine, ruhuna.

Sessizliğe gömüldü, karanlık bir çıkmaz içerisindeydi, yolunu kaybetmişti.

Onun için en son durak bu kadar kimsenin içinde kimsesiz olmaktansa yok olmaktı ve o yok olmayı seçti.

Truva Edebiyat Dergisi

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi