YAŞLANMAK İSTEMİYORUM
Hayat yeterince titretti kalbimi
İstemem bir de ellerim titremesin.
Geçim derdi yeterince büktü belimi
İstemem bir de yaşlanıp bükülmesin.
Yüce Rabbimin gücüne gitmesin ama
Ölüme hazırım, yaşlanmaya değilim.
Biliyorum hüzün mahzeni ihtiyarlık
Ama biz zaten yeterince ağladık
Hem eskisi gibi saygı görmüyor ihtiyarlık
Saygısız dillerde moruk, babalık
Yüce Rabbimin gücüne gitmesin ama
Ölüme hazırım, yaşlanmaya değilim.
Hafızamın zayıflamasına gerek yok
Ben çok hain, çok vefasız unuttum.
Ben ömrümce çalışmaya alıştım,
Her sabah güneşle yarışmaya alıştım,
Eğer bir işe yaramazsam ölürüm ben.
Yüce Rabbimin gücüne gitmesin ama
Ölüme hazırım, yaşlanmaya değilim.
Hayat gökyüzü, insanlar yıldız ise
İsterim ki ışığım sönmeden kayıp gideyim
Şimdi ihtiyarlar huzurevinde yalnız ise
Ben hayatın sonunda bu sonu ne edeyim
Ben zaten ruhen, kalben bir dedeyim
Yüce Rabbimin gücüne gitmesin ama
Ölüme hazırım, yaşlanmaya değilim.
Hayat merdivenleri yeterince yordu beni
Bir de evin merdivenleri yormasın, gerek yok
Çaresiz haldeyken aynalar çok gördü beni
Bir de beni sevmeyenler görmesin, gerek yok
Hiç göremedim insanların gerçek yüzünü
Gözlerimin bozulmasına hiç gerek yok
Yüce Rabbimin gücüne gitmesin ama
Ölüme hazırım, yaşlanmaya değilim.
Beklediğim sözcükler hiç girmedi ki içine
Kulaklarımın sağır olmasına hiç gerek yok.
Kalbimi defalarca buruşturup fırlattılar
Bir de tenimin buruşmasına hiç gerek yok
Bembeyaz yarınlar gelecek derken
Saçlarım beyazladı hem de çok erken
İçimde bu kadar çok ölü varken
Yıllarca ölümü beklemeye hiç gerek yok.
Yüce Rabbimin gücüne gitmesin ama
Ben yaşlanmak istemiyorum.