UZAK BİR YOLCULUK
bir gün uzak bir
yolculuk muydu eskiden
göz çukurlarımda
ölü çiçek tozları
küçük istasyonlarda
uyanmışım
bildiriler
ambulanslar sirenler
boş bir simitçi
tezgahının önünde
oturup ağlamışım
oğlak burcunda
doğmuş bir oğlan çocuğu
düşmüş önüme
sarı asmalardan
unutmuşum
körlüğümü, sağırlığımı
ihtiyar kızları gibi
az tanrılı kıyı köylerinin
uzaklara dalmışım