TEK BİR CÜMLE
Bir cümle takıldı dilime.
Sandım, şiir kokuyor.
Nasıl yanlızlık, nasıl hüzün vardı içinde?
Karıştırınca sayfaları, iki damla gözyaşı,
Hüzünlü bir kalp, kurumuş ala gül...
Önce ala gülü kokladım, öptüm sen diye.
Sonra bir iç geçirdim, yerinden göğüs kafesim kırıldı sandım.
Öyle nahoş bir gündü, dünleri tekrar yaşadım sensiz.
Sararmış sayfalar, bu anılar da olmasa
Şiiri nerden tanırdım, nasıl bilirdim?
Kırılmış kalemler terk edilmiş şiirle.
Birkaç damla gözyaşı düştü gamzelerinden.
Şiirler bu kadar eski olmasaydı damlar mıydı
Gözlerimden gamzelerime?
Yine derinden bir iç geçirdim senin yokluğundaki gibi.
Dün yine seni düşündüm, hani elleriniz cebinizde,
Göğe doğru bir ıslık gönderirsiniz ya!
Perdeyi araladım, gözlerim doldu yine.
Sokak sokak elleri cebinde dolaşan yirmi dokuz harf,
Nasıl garip, nasıl üzgün, birbirine muhtaç harfler, ayılmış.
Rastgele yerleştirmişler, kimisi "hayat" diyor,
Kimisi "ayrılık", aşk, ayrılığı gibi.
Her biri bir hanede, tek başına.
Toplanıp bir vuslat yapamadılar.
Tıpkı bizim gibi, seni düşündüm bir iç geçirdim.
Sandım, göğüs kafesim kırıldı,
Kırık yılların tortusu gibi.