SUSMA
Ne olur susma!
Bu gece çalsın saz,
İstersen hicaz...
Bak bitmemiş şiirlerin
Satır aralarına saklandım.
İçelim madem, daha yeni başlıyor yıl.
Yaşanmadı daha
Öyle acıyorum ki yaşanmamışlara.
Madem soğuk ocak,
Madem gri bu şehir,
Boyayalım sevdanın her tonunda.
Kavganın kırmızısında yani...
Hasretin acısı da olsun, simsiyah olmaz mı?
Hele ayılalım sarı, turkuaz mavi, ille kırmızı çiçeklerden çalıntı.
Ne olur susma ama!
Susarsan; düşeriz uçurumlara,
Görmüyor musun?
Eteklerimizden çekiştiriyor yoksulluk!
Sıvanmış paçamıza kavga.
Çal Musa babadan,
Neşet'e saygımız sonsuz ama
Mahsuni'den çal bu gece...
Yiğit olsun tezenen, korkma!
Takılma unutursak sözleri.
Sarhoşu çal...
Kaybolalım, o karlı dağlarda.
Bu gece içelim türkülerle.
Bilirsin yorulmaz saz,
Tel titremekten usanmaz.
Usanmayalım biz de
Kırılmış kilitleri açarcasına,
Tutalım her türkünün elini.
Merdo desin usta...
İçelim içimizde gurbete,
Üç kuruş memur zammına isyan etmeyene,
Emekliye,
İşçiye,
Alın terine.
Düşülmüş pusuya.
Sövelim sonra hep kandırılana...
Yok, beni konuşturma,
Düşer çenem sonra
Erken daha, ne olur sen susma!..
Çalsın saz.
Susarsan;
Sonra başım girer belaya.
Beni
Durduk yere
Yakma!
Biliyor musun?
Adım çıkmış,
İçince sövüyor diye
Vallahi yalan...
Gündüzde söverim ben.
Yakışmıyor aydınlığa,
Bir de duyan yoksa...
Ah efkâr boydan aşıyor,
Bu gece Mahsuni’yiz unutma!..
Zevzek çal bana,
Adresini bulur türkü,
Kimseye armağan değil.
Hazır, kafamız güzel,
Süblimal mesajlar verebilirim.
Çal usta sözler bende!
Çığlığım asılı bak sakladığım yıllarda!
Çınlasın seninde sesin,
“Amerika katil!” desin usta, hem de Yahudi yavrusuyla.
Üşüme...
Yalnızlıklarda üşümüşüz biz.
Mezar başlarında,
Haksızlıklarda,
Üşümedik ama isyanda.
Dilimizde şiir,
Söylenmemiş marşlar varsa
Ama
Bu gece içelim
Zülfü de dinleyeceğiz söz
Ama çalsın Musa babadan Mihriban...
Sen çal, kadehler bende,
Bende sancı.
Az hasret katalım hele mezeye,
Az biraz düş,
Az biraz umut,
Azıcık yaşanmışlık.
Eşlik etmezsem; susma!
Şehre yağmur yağmıştır kış vakti,
Benim ağlayışım çok mu gelir akşama...
Bir de yare söyleme derse Musa baba,
Bırak karışayım yağmurlara.
İçime acırım içersem,
İçime susarım,
Sen durma!
Beni benle bırakma!..
Bu gece içelim;
Ben doldurum kadehi,
Sen türküler ısmarla.
Bırak tükensin sayılı saat,
Sayılı gün.
Çal!..
Geçelim dünya üzerinden,
Gelmeden yolun sonu...
Bu gece içelim;
Sen
Saz,
Öfkelerimiz gömlek cebimizde,
Türküler yüreğimizde,
Vur tezeneyi,
Titresin tel!..
Çıkar giydiğin maskeleri,
Ah salalım içimizde çığlığı!..
Göğsümüze dolsun da bu gece mavi.
İçmek dediysem;
Hepde sarhoş değiliz.
Ayıkken, katlanamamak benimki bu salaklığa.
Lümpen bir duruş değil ha!
Bütün ülke susmuşsa,
Gelmemiş yarına,
Verilmemiş müjdeye,
Gecede söylenmiş marştır şafağa,
İnanmak yarına,
Türkü türkü çoğalmak,
Türkü türkü yanmak yarına!