SULAR SUSKUN
Gürül gürül akan suların sesi
İlk aşkları yaşayan
kalplerin deli-kanlı heyacanlarına
benzerdi..
Bu deli heyacana
Kuşlar ağaçlar, çiçekler eşlik ederken;
arılar ve kelebekler vızıldayarak bir zamanlar birlikte şarkılar söylerdi..
Dediler ki ;
Aktı dereler
Kirlendi sular.
Biz ahvalin gün ışığı meleklerini
Kaybettik su
seslerinde..
Kaya oyuntularında su sesiyle oynaşırken gürül gürül akıyordu nazlı dereler.
Düşmüyor du dudağımızdan sular gibi yarin gülüşleri.
Suların sesi suskun..
Güneş' in gölgesi öpüşmüyor yakamozlarla..
Kuğular, buzağılar şiirsizliği içiyor suskun sularda..
Camlara vuran yağmur damlaları çarpıntısız.
Temposuz bir hayata;
dalan çocuklar
yüzemiyor sevinçle sularda.
Yüzyüze bakamıyoruz
Suskunluğumuza dokunuyor donuk süretlermiz.
Evhamlı akıntılara kapılan
Balıklar ölüyor..
kanatları dökülüyor
kuşların..
Suların suskun
derinliklerine gömülüyor
kılıçlı
Şovalye yıldızları..
Umut sebetini yüklenmiş
Küçük bir kız;
yıkıyor yüzünü
suyla..
Su ona buğlanmış bakıyor..
Terine yapışıyor hüznü..
Gökyüzü mavisi
sökülmüş
hırkasıyla
'Gelin' diyor..
'Kuşlar, ağaçlar,
vurulan geyikler!!'
Ve..kırılgan baykuşlar.
Küslüğümüzü birlikte anlatalım;
Suskun sulara
İçimizdekileri
Bağıra bağıra !!