SERENCAM
Pespaye bir serçe dokunuşu,
Cırtlak ama incitmeyen öpüşler konduracak kadar;
Sülünler arasında narin.
Resmederken yok oluşu
Bugün ufuk niye dar?
Kaydede durur aşkla yeniden
Ta en baştan
Manidar;
Tepeden tırnağa savruluşu.
Bu olsa gerek
Fi bir aşkın, tutkulu var oluşu.
Madara...
Ezcümle çatlak dudaklara
Merhemdir gül yaprağının suyu.
Matara...
Kayıp matemler çıkar bana güneyden…
Kap gel hadi serpelim bozkırlara
Aklı baştan alı alıveren meyleri;
Hisli duyuşlarla dizelim dizeleri,
Yumuşatalım sonra kaskatı kayaları,
Okşayalım karayelleri merhamet yüklü okşayışlarla.
Bir de biz oyalım bacalarını perilerin.
Akşamları kerpetenle
İsterik yıldızlar sökelim gökyüzünden;
Sırtımızda pelerin.
Diken üstünde çıkalım doruklara
Bir aşı, tam kalbine tepelerin,
İlk sarmaşık gibi hevesli
Gözlerin sürgün versin taze nazenin
Bir kristal kâseden,
Mehtabı içelim yudum yudum.
Gözlerim sürgün versin,
Uyuyalım serancamıyla titreyişlerin
Dokunulmazlığına sığınsın umudum.