DENEME
Giriş Tarihi : 11-12-2024 17:44   Güncelleme : 11-12-2024 20:04

Sanayinin Çırak Çocukları / Dilek Tuna Memişoğlu

Dilek Tuna Memişoğlu -SANAYİNİN ÇIRAK ÇOCUKLARI

Sanayinin Çırak Çocukları / Dilek Tuna Memişoğlu

SANAYİNİN ÇIRAK ÇOCUKLARI

Küçüğü 14 yaşında, ismi Arif.
Çıraklık okulunda okuyormuş.
Sabah 9.00, akşam 22.00, bazen gecenin ilerleyen saatlerine kadar çalışıyorlarmış.
“Arabalarla uğraşmayı seviyorum” 
“Aslında çırağım ama ustamın gözünde kalfayım” diye gururlanıyor gülen gözleriyle.
Hayali kaporta ustası olmak, bir de yurtdışına gitmek…

Büyüğünün ismi Muhammed.
Motor ustası.
Afganistan’dan geleli 8 yıl olmuş.
7 kardeşi varmış, ailesi orada.
Memleketine en son üç sene önce gitmiş.
Nasıl güler yüzlü ikisi de.
Nasıl çalışkanlar…

Arabaların altında, üstünde, motorun içinde geçiyor ömürleri.
Yağlı elleri kahve yapıyor, çay demliyor arada gelenlere. 
Arif kahvemin soğuduğunu anlayınca “yeniden yapayım mı abla?” Diyor samimi çocuk haliyle.

Her fırsatta elleri birbirlerinin omzunda.
Abi-kardeş gibiler adeta.
Belki de Muhammed Afganistan’daki kardeşlerinin yerine koyuyor Arif’i.
“Telefonla görüşüyorum abla” diyor.
Kızkardeşlerinin, annesinin, anneannesinin fotoğraflarını açıp gösteriyor soba başındaki kısa sohbetimizde.

Gün, geceye dönerken şehirde, Arif’le Muhammed’in mesaileri devam ediyor.
Sanayi sobasının odun çıtırtılı ateşi çekiç sesine, dışarıdaki araba kornalarına, sanayinin karmaşık telaşına karışıyor.

Onlar gibi binlerce, milyonlarca gencin, çocuğun hikâyesi yağ bulaşmış su birikintilerinin arasında kayıp gidiyor yaşamın içinde…

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi