RUS RULETİ / 3
Ölüme yakın dururken her zamankinden daha fazla vakit buluyor insan düşünmek için. Her gece bunu da düşünüyorum. Yaşamak en büyük lütuf oluyor ölmek üzereyken.
Tabanca elden ele dolaşırken tüm gün birlikte vakit geçirdiğim kafa çocuklardan birinde patlamasını ve kalanları özgür bırakmasını dileyebiliyorum. Sen olsan sen de dilersin. İntiharcıl bir melankolik değilsen ya da manik sersemin teki değilsen silahın kabzasını eline almanla alnına dayadığın saniyeler arasında hafızadan yapılma bir kara deliğe çekilirsin. Ölmek istemiyorsun sadece şimdi değil hiçbir zaman ölmek istemiyorsun.
Yutkunuyorsun tetiği çekebilmen için zihninde tatminkâr bir imge bulup odaklanman gerekiyor. Sadece parmağını kıpırdatman gerekiyor.
Kalabalık bekliyor. Eğer bu gece ölmezsen senin zihnindeki resimlere başka insanların yüzleri eklenecek. Hayatlarına dokunduğun ve benim dokunduğum insanların yüzleri. Kazandığım servetle rulete devam etmem binlercesinin hayatta kalması demek, anlıyor musun? Yepyeni bir hayat. Ölü ya da diri hepsi yepyeni hayat...
Tahminimce benimle rulet oynamak istersin ama cesaretin yok. Eğer olabilseydi benim beynimin duvara yapışmasını dileyecektin temel bir içgüdü olarak.
Rulette ölmesem yaşlılıktan öleceğimi biliyorsun dostum. Ondan olmasa zayıflayan hafızamdan bir gün gelip de hiçbir şey hatırlayamamaktan. Adamım şunu bilmelisin bu gece ölmezsem bir milyon dolar kazanmış olacağım, sen benim için ölmüş olacaksın, lanet öykümü daha da uzatmaya karar vereceğim.
Kahvaltıda lazanya yiyip genç bir hemşirenini kıçını tekmeleyeceğim. Şimdi herkesin canı cehenneme!
"Klik"
***
- Rus Ruleti Birinci Bölüm Okumak İçin Tıklayın...