MASAL
Giriş Tarihi : 29-09-2023 15:49   Güncelleme : 05-10-2023 23:16

Prenses ve Rüya Masal Bebek / Nevin Aktekin Gülfırat

Yazan: Nevin Aktekin Gülfırat -PRENSES ve RÜYA MASAL BEBEK 

Prenses ve Rüya Masal Bebek / Nevin Aktekin Gülfırat

PRENSES ve RÜYA MASAL BEBEK 

“Bu masal, ülkemizde yaşanan Şubat 2023 depreminden etkilenen küçük bir kız çocuğunun, kendi oyuncak bebeğinin bir masalı olması yönündeki isteği üzerine yazılmıştır. 

Çocuklar hiç üzülmesin, hep gülümsesin.”

***

Çok uzak olmayan diyarlardaki ülkenin birinde zengin mi zengin bir adam yaşarmış. Bu adamın bir de Aysima  adında  küçük bir kızı varmış. Aysima, her zaman büyüklerinin sözünü dinleyen, akıllı, tatlı ve adı gibi yüzü de güzel bir kızmış.

Babası da Aysima'yı çok severmiş. Ona her zaman “Prensesim” diye seslenir ve hep prenses elbiseleri alırmış. Yani, Aysima babasının küçük prensesiymiş.

Aysima, babasının ona aldığı hepsi de birbirinden güzel prenses elbiselerini giyip prenses tacını başına taktıktan ve pembe tüylü  topuklu ayakkabılarını da ayağına giydikten sonra aynada kendine bakmayı da dışarıda bu kıyafetleriyle gezmeyi de çok severmiş.

Aysima, annesinin ölmeden önce ona hediye ettiği ve “Rüya Masal” adını verdiği bebeğini çok sever ve onu elinden  hiç bırakmadan her yere bu bebeğiyle gidermiş.

Aysima bebeğini çok severmiş çünkü annesi öldükten sonra hem her gece bebeğine sarılıp uyurmuş hem de Rüya Masal her gece uyumadan önce annesinin sağ iken ona anlattığı gibi masallar anlatıyormuş.  Aysima'da hemen tatlı bir uykuya dalıyormuş.

Masal Rüya bir gece Aysima'ya: "Bu bizim sırrımız. Sakın seninle konuşup sana masal anlattığımı kimseye söyleme. Eğer birine söylersen bir daha seninle konuşmam ve sana masal da anlatmam ona göre." demiş. İşte  bu yüzden Aysima da bebeğinin onunla konuşup, ona masal anlattığını kimselere söylemiyormuş.

Aysima, bir gün bahçıvanın oğlu Bahtiyar ile oyun oynarken bebeğinin onunla konuştuğunu ve ona her geçen masallar anlattığını Bahtiyar’a neredeyse söyleyecekmiş ama bebeğinin bu sözleri aklına gelince her şeyi anlatmaktan son anda vazgeçmiş. 

Aysima zamanla büyümüş, çocukluktan genç kızlığa geçmiş, büyüdükçe de güzelliği dillere destan olmuş ve herkesin dikkatini üzerine çekmeye başlamış. Ama Aysima, babasının gözünde hep onun  küçük prensesiymiş ve bu yüzden babası onu kimselere vermeye kıyamıyormuş.

Aysima'nın babasını herkes çok severmiş çünkü o çok iyi kalpli biriymiş. Eskiden fakir biriyken sonradan zengin olmuş ve zengin olduktan sonra da fakirleri hiç unutmamış ve hep onlara yardım ediyormuş. 

Bir süre sonra Aysima ve babasının yaşadığı ülkenin kralı ölmüş. Kralın erkek çocuğu olmadığı için yerine geçecek kimse de yokmuş. Kimin kral olacağına dair seçim yapılmasına karar verilmiş ve halk Aysima’nın babasını yeni kral olarak seçmiş. 

Böyle olunca, babası kral seçilince, Aysima da gerçek bir prenses olmuş.

Günlerden bir gün, Prenses Aysima'nın Rüya Masal bebeği bir anda kaybolmuş. Sarayın içinde her yerde aramış ama bulamamış bebeğini. Geceleri uyuyamıyormuş artık… Çünkü çocukluğundan beri sarılarak uyuduğu bebeğine artık sarılamıyormuş. 

Bir kaç gün böyle geçmiş… 

Aysima, babasının yanına gidip, Rüya Masal bebeğini bir kaç gün önce kaybettiğini ve bebeği olmadan uyuyamadığını, böyle giderse de üzüntüden asla uyuyamayacağını söylemiş.

Kızının çok üzüldüğünü gören kral, sarayın bütün çalışanlarını ve askerlerini  bir araya toplamış ve başlamış konuşmaya: "Kızımın Rüya Masal bebeği kayıp. Bu bebek kızım için çok önemli bir bebek. Kim o bebeği bulup getirirse, ona kendi ağırlığınca altın vereceğim. Bunu herkese ve her yere  duyurun."   

Bu haber kısa sürede kulaktan kulağa yayılmış ama beş gün boyunca kimse oyuncak bebeği bulamamış.

Rüya Masal bebeğe benzeyen bir sürü başka bebek, “Rüya Masal bebeği bulduk” diye saraya getirilmiş ama hiçbiri Rüya Masal bebek değilmiş. Çünkü gece olunca hem hiçbiri onun gibi masal anlatmıyor hem de onun gibi kokmuyormuş. 

Onun için çok değerli olan bebeği bulunamadıkça günden güne daha çok üzülen Prenses Aysima, sonunda üzüntüden hastalanmaya başlamış.

Kral yeniden sarayın bütün çalışanlarını ve askerlerini bir araya toplamış ve yeni duyurusunu yapmış:
"Aradığımız Rüya Masal bebek hala bulunamadı. Kim kızımın o bebeğini bulursa, kızımı onunla evlendireceğim bu böyle biline. Bunu yeniden herkese ve her yere duyurun.”

Bu duyurudan sonra da saraya elinde bebeklerle insanlar akın akın gelmiş gelmesine ama bu bebeklerin hiçbiri Rüya Masal bebek değilmiş. 

Günlerdir uyuyamayan Prenses Aysima yorgunluktan, uykusuzluktan ve baş ağrısından bitap bir şekilde yatakta yatıyorken, yanına gelen krala: "Baba, lütfen benim  bebeğimi bul. Ben artık uyumak istiyorum ve bebeğim bulunmazsa kendimi nefes alamayacak gibi hissediyorum. Ben de annem gibi, yakında öleceğim galiba” demiş.

Kral, o gece kendi odasına biraz yalnız kalmak için gözleri yaşlı bir şekilde çekildikten bir süre sonra hizmetçisi kapıyı çalmış. Kralın izniyle içeri giren hizmetçi, bahçıvanın oğlunun geldiğini ve huzurlarına gelip bir konu arz etmek istediğini söylemiş.  

Kral bunu duyunca: “Gece gece nereden çıktı şimdi bu? Hem de bahçıvanın oğlu. Neymiş derdi, çağır gelsin.” demiş biraz kızgınlıkla biraz da endişeyle. 

Bahçıvanın oğlu Bahtiyar içeri girdiğinde saygıyla eğilmiş kralın önünde ve konuşmaya başlamış:
"Kralım, kızınızın bebeğini buldum sanırım. Ama bilmek isterim eğer kızınızın aradığı bebek buysa beni gerçekten kızınızla evlendirecek misiniz?"

Kral şaşırmış sonra kızmış bir halde;
"Benim sözüm sözdür. Ama eğer sen yalan söylüyorsan; seni de babanı da saraydan kovarım ona göre."

Bahçıvanın oğlu:
"Tamam kralım huzurunuzda boynum kıldan ince. Ben her şeye razıyım ama tek şartım var; bu  bebeği kızınıza ben götüreceğim." 

Kral, Bahtiyar’ın bu şartını kabul etmiş ve Bahtiyar da hizmetçinin eşliğinde doğruca prensesin odasına gitmiş. Bebeği arkasında saklayarak prensesin halsiz bir şekilde yattığı yatağa yaklaşmış.  

Prenses, yattığı yerden onu görünce yorgun bir ses tonu ile;
"Bahtiyar sen misin? Burada ne arıyorsun? Bir şey mi oldu?"demiş. 

Bahtiyar da:
“'Evet benim Aysima. Aradığın bebeğini buldum. Birkaç hafta önce çok sert bir fırtına vardı, hatırlarsın belki. Bahçedeki büyük bir ağaç var ya; hani şu senin odanın tam karşındaki. İşte o ağacın  ölmüş dallarını budamak için ağaca çıktığımda, dalların arasında buldum bebeğini. Sonra karşıdaki dağlara tohum toplamak için gitmiştim yeni döndüm ve duydum herkesin o bebeği aradığını. İşte burada Rüya Masal bebek.” demiş ve bebeği Aysima’ya vermiş. 

Bebeğine yeniden kavuşan Prenses Aysima çok mutlu olmuş ve herkesin odadan çıkmasını istemiş. Rüya Masal bebek ona bir masal anlatmaya başlayınca da hemen derin bir uykuya dalmış.

Prenses bütün gece mışıl mışıl uyumuş ve sabah kalkınca da güzel bir kahvaltı hazırlanmasını istemiş ve Bahtiyar’ı da kahvaltıya çağırmış. Bahtiyar bütün gün prenses ile kalmış ve birlikte çok güzel vakit geçirmişler. Prenses Aysima o gün öğrenmiş ki, Bahtiyar ona çocukluğundan beri aşıkmış. 

Gel zaman git zaman, birlikte vakit geçire geçire Prenses Aysima da Bahtiyar’a aşık olmuş. Kral da söz verdiği üzere, Bahtiyar ile Aysima’yı çok güzel bir düğünle evlendirmiş bir süre sonra. 

Düğün günü bir ara odasına gittiğinde Rüya Masal bebeği pencereden atlamak üzere iken görmüş Prenses Aysima. 

Masal Rüya bebek prensese dönerek:
“Prensesim sizi tebrik ediyorum. Artık sevgiyle sarılıp uyuyacağın bir eşiniz var. Bana artık ihtiyacınız yok. Lütfen her zaman mutlu olun.

Benim gitmem de gerekiyor zaten. Yakın diyarlardaki güzel bir ülkede, ne yazık ki şiddetli bir deprem olmuş. Orada Elif adında küçük bir kız varmış. Depremden çok etkilenmiş ve mutlu olmak için bana çok ihtiyacı varmış. Bundan sonra masallarımı her gece ona anlatacağım. 

Hoşçakal prensesim” demiş ve kendini açık olan pencereden rüzgara bırakmış.

Rüzgar almış Rüya Masal bebeği prefabrik evlerin olduğu bir yere götürmüş. Depremzedeler bu prefabrik evlerde kalıyorlarmış. İçeride küçük Elif’in bulunduğu odanın camına bırakmış rüzgar onu ve camı tıklamış Rüya Masal bebek. Sesi duyan ve Elif pencereyi açıp Rüya Masal bebeği görünce çok mutlu olmuş, hemen onu alıp sımsıkı sarılmış. 

Elif’in bu mutluluğu Rüya Masal bebeği de çok mutlu etmiş. Ve o geceden sonra da Rüya Masal bebek en güzel masallarını Elif için anlatmış…

Masal, masal içinde… 

İşte yeni bir masal daha böyle başlamış…

Editör: Serhan Poyraz 

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi