ANI
Giriş Tarihi : 03-01-2024 15:32   Güncelleme : 03-01-2024 15:39

Otuz İki Günlük Olsun / Göher Güler

Yazan: Göher Güler -OTUZ İKİ GÜNLÜK OLSUN 

Otuz İki Günlük Olsun / Göher Güler

OTUZ İKİ GÜNLÜK OLSUN

Doksanlı yılların başı, serde gençlik var, hayatımın baharı. Ziraat Bankası Okmeydanı Şubesi'nde görev yapıyorum. Sabah mesaimiz başladı. Bilgisayarımı açtım. Karşımda; otuzunda ya var ya yok yakışıklı bir delikanlı duruyor. Oldukça şık giyinimli. Hani "filinta gibi" derler ya işte öyle. Üzerinde, lacivert takım elbise, jelatinden yeni çıktığı belli olan beyaz bir gömlek, koyu kırmızı kravat, ayağında parıl parıl parlayan, rugan ayakkabı, elinde siyah bavul çanta. Tam bir iş adamı edasında... 

- Buyurun Beyefendi, nasıl yardımcı olabilirim?
- Günaydın Hanımefendi! Vadeli hesap açtırmak istiyorum, yüz milyarın (altı sıfır atılmadan önce) faizini hesaplar mısınız?

Yüz milyar o zaman büyük mevduat, banka için.

- Memnuniyetle hemen hesaplayım! Kaç aylık istersiniz?

Seçenekleri sundum.

- Otuz iki günlük, bir aylık, üç aylık, altı aylık ve bir yıllığını hesaplar mısınız?

Başladım faiz hesaplamaya. Otuz iki günlük, üç aylık, altı aylık... ne varsa hesapladım. O arada müdürümüz duydu camekandan, koştu geldi yanıma.

- Ek puan verelim Göher Hanım, Beyefendi'ye. 
- Peki Müdür Bey!

Ek puanlı faizi de hesapladım. 
Nihayet Beyefendi, otuz iki günlük vadeli hesap açtırmaya karar verdi.

- Otuz iki günlük cazip geldi bana. Otuz iki günlük yapalım...

Beyefendiyi vezneye yolladım, paranın sayılması için. Veznedar Bey ile uzun uzun konuşuyorlar, muhabbet bitmiyor. Vezne uzakta olduğu için duyamıyorum konuşulanları...

Uzun bir konuşmadan sonra, Beyefendi yanıma geldi.

- Siz hayatımda gördüğüm; en duyarlı, en ilgili, en güler yüzlü memursunuz, Hanımefendi. Bankanız da mükemmel! Epeyce uğraştırdım sizi, kusura bakmayın.

- Estağfurullah Beyefendi, görevimiz.

- Çok çok teşekkür ederim, ilgilinize alakanıza. Ben şimdi Taşkızak Tersanesi'ne (İstabul'da gemi yapılan yer) gidiyorum. Orada işe gireceğim. Yüz milyar biriktireceğim, getirip size yatıracağım söz veriyorum.

---

- Nasıl?.. yani... siz... işe mi gireceksiniz? 
- Evet, işe gireceğim. Yüz milyar biriktiriceğim. Getirip size yatıracağım. Hoşçakalın, dedi ve gitti.

--- 

Sonrası tam bir komedi.

Müdür Bey, kahkahalarla gülerek yanıma geldi, bir yandan da benim taklidimi yapıyordu; “Buyurun Beyefendi, nasıl yardımcı olabilirim Beyefendi" diyerek.

- Kibarlıktan ölecektiniz Göher Hanım. 
- Siz de, koşa koşa gelip ek puan verdiniz müdür Bey!..

---

Arkadaşları hiç sormayın. Bankonun öbür tarafına geçen; "Hesap açtıracaktım Hanımefendi, otuz iki günlük olsun" diyerek, günlerce alay edip durdular.

İşte böyle...

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi