ORUÇ BİZE NE DİYOR?
Oruç bir açlık sınavı mı?
Aç kalan insanları düşünüp empati yapma eylemi mi?
Fakir, fukaranın halini idrak etmek mi?
Şüphesiz bu yaklaşımlar doğru olmakla beraber yetersiz yaklaşımlardır.
Oruç tutmayı açlık ile sınırlandırmakla ve sadece açlığa odaklanmakla ne yazık ki en önemli mesajı hep ıskalıyoruz.
İster nafile oruç olsun ve isterse ramazan orucu olsun, oruca bakarak, orucu yaşayarak;
orucun ne olduğunu, nasıl bir mesaj vermek istediğini oruç tutarken nelerin yapıldığına ve nelerin yasaklandığına odaklanarak anlamak, görmek ve idrak etmek mümkün...
Oruçlu iken bazı helal/mübah olan şeylerin dahi yasaklandığını ve bu yasaklara belirlenen zaman diliminde uyulduğunu herkes biliyor ve riayet ediyor.
Yemek yemek, su içmek, cim'a etmek gibi orucu bozan şeylerden oruçlular tamamen uzak duruyor. Öyle ki yanlış sözler, ağız bozukluğu, alkol tüketimi gibi şeylerden özellikle kaçınılmaya çalışılıyor.
Bu da gösteriyor ki; oruç "yasaklılığı" sembolize eder yani oruç bize şöyle der: "Siz beni ifa ederken nasıl ki serbest olamıyorsunuz, kısıtlamalar yaşıyorsunuz, özgürlüğünüze ara veriyorsunuz, öyle ki yemekten, içmekten, eşinizden uzak duruyorsunuz ya, işte ramazan ayı dışında da tam anlamıyla bir serbestiyetiniz, fütursuzca bir özgürlüğünüz yoktur." Mesajını veriyor gibi.
Yaşanarak net bir şekilde anlaşılan ve görülen
Oruç; fani dünyada ilahi hudutlara riayet ederek yaşamak, nefse gem vurmak, insanlığımızı korumak, özümüzü temiz tutmak, kirlenmeyeye dikkat etmek gibi bir yaşamın fiili provasıdır.
