ÖLÜM İLE GELEN PİŞMANLIK FAYDA SAĞLAMAZ
İnsan tamamlanmak için dünya sahnesine geldiği halde, kendini, özünü ihmal ettiği için yaşadıkça eksiltiyor kendini.
Neydi insanı eksilten, neydi insanı derin karanlıklara sürükleyen?
Mala, mülke kendini, bilincini, varlığını kaptırarak varoluş sahnesinde kaybolabiliyor ve insan kendine düşmanlık yapacak kadar azgınlaşabiliyor, kendini kandıracak kadar mahir bir usta olabiliyor...
Varoluş gayesinden inhiraf ederek yok oluşa hızla kesintisiz adımlar atarak yorulmak nedir bilmez bir enerjiyle kendi zihinsel katliamını gerçekleştirmekten hiçbir şekilde rahatsızlık duymayacak kadar ileri gidebiliyor.
Aç gözlülüğün, küstahlığın, duyarsızlığın, kibir ve bencilliğin girdabında vakumlanmaktan adeta zevk alacak hale gelebiliyor...
Ruhsal ve zihinsel yapısını maddiyata adamış bir karakteristik yapı ölüm karşısında büyük acziyetler yaşayacaktır.
Her türlü çıkarcılığı mübah sayan böylesi bir karakter ölüm hakikati karşısında ellerini dizlerine vurmaktan asla geri durmayacak ve heba ettiği kendini yeniden toparlamak, inşa etmek için ısrarla dünyaya geri gelmeyi büyük bir arzu ile temenni edecektir...
Tesirsiz temennilerin kucağında bağrına düşecek pişmanlık ateşini hiçbir şekilde söndüremeyecektir
İnsani ve islami hudutları çiğnemenin getireceği büyük hayıflanmalar kendisine asla fayda vermeyecektir. Bu hayıflanmalar, keşkeler bağrındaki ateşi daha da fitilleyecektir.
"Ateşin karşısında durdurulup da, 'Ah, keşke dünyaya geri döndürülsek de Rabbimizin âyetlerini yalanlamasak ve mü’minlerden olsak' dedikleri vakit (hallerini) bir görsen!”(a'raf 27)
Geleceğini bugünden karartanlar, kararttıkları bu yere gelecekten geri gelebilmenin arzusunu taşıyacaklardır.
Bir avuç dünya malı insanın geleceğini elinden alabildiğine göre insanın özneliğinden bahsetmek doğru olmasa gerek.
Dünya malı karşısında nesneleşen insan bütün erdemlerini, bütün vicdani eğilimlerini kaybetmeye mahkumdur.
Ölüm bütün kaybedişleri fark ettirir.
Ölüm bir uyanıştır, dünyada kendine gelmeyenler, ölümle geleceklerdir ki bu geliş, geliş olarak fayda sağlamayacaktır...
Editör: Nezihat Keret
