ANI
Giriş Tarihi : 08-01-2024 15:55

Ölmüş Meğer / Göher Güler

Yazan: Göher Güler -ÖLMÜŞ MEĞER

Ölmüş Meğer / Göher Güler

ÖLMÜŞ MEĞER

Sevimli mi sevimli bir teyzeyle bir amca, arada bir bankaya gelir, hesaplarını kontrol ederlerdi. Para çeker, para yatırırlardı. Hal hatır sorarlar, muhabbet ederdik. İkisi de, tam muhabbet insanıydı…

Günlerden bir gün, teyze yalnız geldi.
- Merhaba gızım!
- Merhaba teyze! Amca nerede, yalnız gelmişsin? 
- Amcan bekçilik yapıyo gızım. 
- Aa, öyle mi, nerede?

Teyze gayet sakindi ve yüzünde en ufak hüzün belirtisi yoktu.

- Mezarlıkta gızım, mezarlık bekliyo.
- Aa, mezarlıkta mı, mezarlıklarda bekçi mi varmış, bilmiyordum şaşırdım! Ne kadar maaş alıyor?
- Ne bileyim ben, bildiğim mi vaa.
- Sormuyor musun?
- Sormuyorum.
- Neden sormuyorsun?
- Onun hesap soranları başka gari. 
- Nasıl yani, kim soruyor hesabı?
- Sorgu melekleri.

Soğuk bir ter boşaldı vücudumdan. Durumu anladım tabii.. Kısa bir suskunluk!

- Amca öldü mü?
- He, toprağın altında, daha çıkamaz gari.

Şaşkınım, teyzenin bu kadar rahat olmasına.

- Başın sağ olsun teyze.
- Sağ gızım. O gitti ya başım sağ artık. Yerinde rahat yatamasın inşallah!
- Öyle deme teyze, yazıķ. 
- Niye demiyecemişim. Aha buradaki öteki para vaa ya, onu garıların üstüne yatırmış. Senin habarın yok tabi. Uçguru elinde gezer dururdu. Onca parayı yedirmiş garılara, bedeni çürüyesice. O para va ya o para, ben nasıl gazandım onu biliyon mu? Aha bu eller, yarık yarık yarıldı. Yaz gış demeden, yarı aç yarı tok, inileyi tısılayı çalıştım, sabilerin biri eşikte, biri beşikte. Herkes uykusunda mışıl mışıl uyurkene, ben tarladaydım. Herkes ağaç gölgesinde oturukene, ben güneşin alnında çatır çatır yandım.

Yaşlılığımızda rahat edelim deyi, belimi doğrultmadan çalıştım. Terlee aha buralarımdan aka aka gazandım o parayı. O n'etti biliyon mu, gave köşelerinde sıra sıra daş düzdü, uçgur gezdirdi.

Hemen, öteki paraya baktım. Doğru, teyzenin dediği. Oldukça yüklü bir para.

- Şimdi versin orada gari hesabı verebülüse. Ataşlarda yanasıca, golu ganadı ayrılasıca.

Düşündüm. Hiçbir şey söyleyemedim.

- Toprağı bol olsun teyze.
- Bol zati, iyice doldurdulaa. Hem öyle bi yığdılaa ki, üstünü depe gibi.
- Yazık teyze, ölmüş gitmiş adamcağız! "Kör ölür badem gözlü, kel ölür sırma saçlı olur" derler.
- O, ne badem gözlü, ne de sırma saçlı. Badem gözleri çukura gaçmıştır, sırma saçları da yere serilmiştir gari!

Ve teyze, bankadan çıkıp gitti.

Yutkundum, boğazım düğüm düğüm, bir müddet arkasından baktım!..

Baktım!..

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi