OLAN NARİN KEDİYE OLMUŞTU
Bizim köylü Ali amca ile Döndü teyzenin dördü erkek, birisi kız olmak üzere beş çocukları vardı, iki de anne baba olarak kendileri, etti yedi nüfus. Bu yedi nüfus birlikte iki göz odalı olan evlerinde yaşarlardı. Neticede köy hayatı işte, her şey dört dörtlük olsa nolur, olmasa nolur.
Geçinip gidiyorlardı. Köyde herkesin umudu sevinçleri üzüntüleri böyle iki odalı dört duvar arasındaki evlerde şekillenir orada sona ererdi. Sonra köylünün bütün umutları da kendilerine ait olan bir avuç toprağına zor bela borç harç ektikleri buğday, nohut, mercimek ve arpadaydı...
Tutarsa sevinirlerdi, tutmasa yine umutları bir başka bahara kalırdı. Sanayi zaten yoktu. Hâl böyle olunca o dönemler yaşamak da bir hayli zor ve çetrefilli idi tabi. Çünkü günlük geçimleri sözkonusuydu insanların. O dönemler gurbete gitmeyi de çoğu insan bilmezdi, bilse de nereden nasıl nereye kime gidilir o da bilinmezdi. O vesileyle günlük hayatları da umutları da çoğu zaman yine yaşadıkları köylerinde başlar orada biterdi...
Zaten köydeki ailelerin hepsinin yaşamları üç aşağı beş yukarı birbirlerine benziyordu ama Ali amca ile Döndü teyzelerin aile yaşamları daha bir başkaydı. Aileyi tanımaya başladığımda çocukların hepsi yetişkin ve çalışacak yaşta insanlardı ama hepsi de işsiz güçsüzdü. Ayrıca bir avuç topraklarından başka bir yerleri de yoktu. Hâl böyle olunca aile içi kavgaları gırla giderdi. Onun için Ali amca ile Döndü teyzegilde kavga hiç eksik olmazdı...
Durum böyle olunca her Allah’ın günü evde tartışma çıkar yapılan dedikoduların sonunda da bütün köye yayılır sonunda kavgaya dönüşürdü. Birgün Ali amca ile Döndü teyzegilde öyle bir kavga koptu ki sormayın.
Bütün köylü temaşalarına dışarıya çıkmıştı. Epey bir arbedenin sonunda haliyle köylüler mecburen kavgaya müdahale edip kavgayı sonunda yatıştırdılar ama kavga sırasında yaşanan arbedede evde besledikleri kedileri Narin'i ayak altında ezerek öldürmüşlerdi...
Artık sonunda kavga bitmişti ama olan Narin kediye olmuştu...