NE KADAR ÇABUK GEÇMİŞ ÖMÜR
Ne kadar da çabuk geçmiş ömür
Kar yağmış saçlarıma
Buruşuk bir ten
Sarkmış alnımda
Ne kalmış neler almış
Sorsalar
Yılları bana
Koskoca bir hayat
Geçen günleri
Mazi demiş yakmış hatıra hatıra
Neler neler
Birikmiş heybemde
Sığındığım arzular
Bahane
Tüm pişmanlığımı
Dizsem
Tesbih tanelerine
Zamanı yorsam hayra
Bunca ağırlık
Varken üzerimde
Çekerim keşkeleri
Dua niyetine
Yanlızlığım
Galebe çalar
Hep karanlık
Hüzünler
Rengi olur mu
İyiliğin
Mavidir umutlar
Hayal boşluğunda
Baktığım gökyüzü
Islak ıslak rüyalarda
Dalgınlığım
Çeker beni karanlığa
Ah bir uyusam
Sonsuzca
Kapatsam gözlerimi
Koyu bir rüya
Kabus gibi
Durur bakışlarımda
Anlımda birikir terler
Medet medet
Aktıkca düşünceler
Uzaklarda
Nem kokar pencereler
Soft bir duygunun
Eşiğinde
Maviden arzular
Yamanır gözlerime
Belki de
Eskimeyen eskiler
Renkli mutlulukları
Çağırır
Siyah beyaz resimlerde
Kimse dinlemez feryadımı
Ne zaman
Yad etsem maziyi
Sessizce susar
Eğerim başımı
Öyle mahzun
Öyle hüzünlü
Yazarım nağmelerimi
Belki
Son bir mektup
Varsın
Dursun çekmecede
Elbette
Adres vardır üzerinde
Dileğim odur ki
Gittiğimde uzaklara
Bir nasihattır bu
Ulaşsın muhatabına
Unutma geçmişini
Bak şu hedaya
Yolsuzluk vefasızlık
Diz boyu
Almış başını gidiyor
Bu zaman da
***
TRUVA YAYIN GRUBU YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN...
Logoya tıklayıp Youtube kanalımızı ziyaret edebilir, abone olabilirsiniz.