ÖYKÜ
Giriş Tarihi : 23-07-2023 19:18   Güncelleme : 25-07-2023 17:07

Kuru Çeşmeler / Yusuf Sarıkaya

Yazan: Yusuf Sarıkaya -KURU ÇEŞMELER

Kuru Çeşmeler / Yusuf Sarıkaya

KURU ÇEŞMELER

Suyu kesilmiş, yıllarca insanlara, hayvanlara, bitkilere can veren çeşmelerin acı haline tanık oldum. Bana lisan-ı hal ile şöyle fısıldadılar:
“Ey insanoğlu! Teknolojiniz bizden akan suları evlere götürdü. Güzel musluklardan akmaya başladık. Artık testi ve bakraçlarla bana gelip su istemiyorsunuz. Bardaklarınızla evinizin içinden suyunuzu alıyorsunuz. Biz artık başımızda sıra bekleyen genç kızları, hanımefendileri göremiyoruz. Yalnızlaştık. Kimsesizleştik.

Aradan zaman geçti. Yine de biz soğuk sularımızı akıtmaya devam ettik. Sizler bize uğramasanız da yolcular, kuşlar, böcekler ve diğer hayvanlar bizden yararlanmaya devam ettiler. Biz yine sabah-akşam, kış-yaz demeden durmadan billur gibi temiz ve berrak sularımızı cömertçe vermeye devam ettik. Çünkü Allah bize bu görevi verdi.

Bizim yıllık bakımlarımızın olması gerekirken bizi ihmal ettiniz. Dağdan, bayırdan coşarak koşup gelmeye devam ederken su kanallarımıza yabani otlar, ağaç zilleri girdi. İçimizde büyüdüler. Yollarımızı kestiler. Büyük büyük dedelerinizden beri akmaya devam ediyorduk. Vefa göstermediniz. Bize kulak vermediniz. Yollarımızı açmadınız. Yollarımıza tuzak olan ayrık otlarını temizlemediniz. Kaynaklarımıza varıp temizlik yapmadınız. Artık yün yerine elyaf kullandığınız için yün yıkamıyorsunuz. Buğday da yıkamadığınız için bizi unuttunuz. Böyle vefasızlık olur mu? Benim şırıl şırıl akmam bile size bir terapi iken nasıl olur da bu vefasızlığı yaparsınız?

Şimdi ise artık tamamen suyum kesildi. Başıma konan kuşlar, havuzuma yanaşan her türlü hayvanlar boş dönüyor. Yolcular koşup geliyor ama bir damla su alamadan dönüp gidiyor. Ağızları susuzluktan kurumuş ve çatlamış olarak. Ben buna çok üzülüyorum.

Bana bunu yapmayın. Su medeniyettir. Sizin dedeleriniz ta uzaklardan arayıp, bulup beni buralara kadar getirdiler. Ben onların hatırasıyım. Üstelik İslam Medeniyeti'nde suyun yeri çok önemlidir. “Su gibi aziz olasın” sözü bu medeniyetin en önemli duasıdır. Çeşme yapmanın cami yapmadan daha önemli olduğunu unutmayın. Suların atası zemzem gibi kıymetliyim. Şifayım. Sizin yaratılış hamurunuzu benimle kardı Rabbim. Ben hayatın devamı için olmazsa olmazlarından birisiyim. Hava, güneş ve toprak gibiyim.

Bakın şimdi halime ağlayacak bir damla suyum bile akmıyor. Göz pınarlarım kurudu. Beni ihmal etmeyin. Rahatınıza düşkünlüğünüz benden vazgeçmenize sebep olmasın. Gittikçe kuraklaşan çevrede benim kıymetimi bilin. Beni yaşatın. Rastgele her yere yeraltı kuyusu açmayın. Açarsanız da bilinçli kullanın.

Kurumuş havuzum ve akan çeşmem olmayınca ben kahroluyorum. Ben şairlere, şiirlere, ilahilere ilham kaynağı oldum. Deli divane âşıklara yoldaş oldum. Onlara sırdaş oldum. Bayram sabahları benden akan suyun zemzem olduğuna inandı nineleriniz. Öyle olmasam da bana öyle değer verdiler bunu unutmayın…”

Bana böyle söyledi bir kuru çeşme. Elimi uzattım boş kaldı. Elimi ıslatacak tek damla su akmıyordu. O üzgündü… Ben üzgündüm…

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi