HIRS
Hırs; sonu gelmeyen, dizginlenemeyen, aşırı abartılı istek ve tutku barındıran duyguların bütünüdür.
Hırs; insanı erken kaldıran, çalışmaya, sonuç almaya teşvik eden bir duygudur. (Aşırıya kaçmamak kaydıyla).
Başarıya ulaşmada "hırs" tek başına yeterli olmadığı için "azim ve kararlılık", "özgüven ve inanç" gibi duygular da gereklidir.
Hırs; içinde biraz da olsa "korku"," öfke","kaygı", "güvensizlik" gibi farklı duyguları barındırır.
Hırslı insanlarda biraz da, sahip oldukları "tedirginlik", "değersizlik" duygularını bastırarak "ruhsal boşluklarını doldurma" çabası vardır.
Hırs, bazen doymak bilmeyen, bencil, sonuç odaklı bir duygudur. Kazandıkça fazlasını ister, kendini yer, bitirir, hedefine ulaşınca hemen hırslanacağın yeni hedefler arar, bir türlü tatmin olamazsın.
Dozunda bir hırs, başarıya ulaşma ve zorlukları aşmada insanı motive eden, kamçılayan; başarıdan başarıya koşturan, bazen yararlı keşifler, yenilikler, faydalı üretimler yaptıran duygudur.
Aşırı hırs; iş hayatında, sosyal yaşamımızda yıkıcı ve zararlı etkilere yol açar, yaşam kalitemizi ve mutluluğumuzu azaltır.
Fiziksel ve ruhsal sağlığımız aşırı hırstan olumsuz etkilenir. "Kuşku","korku","kararsızlık", "kendini değersiz veya üstün görme", "yaptığımız işlerden zevk alamama", "tatminsizlik" gibi duygulara kapılabilir; stres, migren, ülser, kaygı bozukluğu gibi rahatsızlıklara davetiye çıkarabiliriz.
"Her şeyin azı karar, çoğu zarar" düşüncesiyle "hırs" denen duyguyu dozunda yaşayıp sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir hayat sürelim. Sürekli başkalarıyla değil kendimizle yarışarak onurlu, erdemli, vicdanlı, "adam gibi adam" olmaya çalışalım…
Editör: Hamit Gözümoğlu
