HEYHÂTLAR DÜŞTÜ
Âh nerden bilirdim yâr, senin kör olduğunu
Taş kalpli hâl bilmeyen, bir nankör olduğunu
Geçte olsa anladım bana zor olduğunu
Bedbaht olan gönlüme şimdi feryâtlar düştü.
Aşkın ile bizârım âhuzarım bitmedi
Neydi ki eksik olan sana sevgim yetmedi
Hazan oldu gülzârım lâle sümbül bitmedi
Seher vakti dilime şimdi heyhatlar düştü.
Bir dinlesen anlardın kapanmayan yâremsin
Dilimdeki sitemim gözlerimde hep nemsin
Sen açtın bu yâremi yine sen tek çaremsin
Hicranına ram oldum bana firkatlar düştü.
Sen idin ya vefasız Hàk'tan bir tek niyâzım
Geçmedi sana nidem ne sitemim ne nazım
Her şiirde haykırdım susmadı hiç avazım
Her satırda hecede dile imdatlar düştü.
Usandı bıktı gönlüm seni çare sanmıyor
Lâl oldu sanki dilim inan seni anmıyor
Kalmadı eski közün sînem artık yanmıyor
Nârınla yanan gönle şimdi imbatlar düştü.