HABİL'LİĞİ İÇİNDEKİ KABİL'İ YAŞATABİLMEK İÇİN KUŞANMAK
Karmaşık duygular, karmaşık ruh halleri; problemli zihniyetler oluşturur...
İnsanlığın başlangıç tarihinde; iyiliği ve kötülüğü sembolize eden İki isim/iki insan/iki kardeş olan Habil ve Kâbil kısasını bilmeyen yoktur.
Habil, içli, içerikli, vicdanı kuşanmış, insani ve islami değerlere bağlı, insanca yaşamayı düstur edinmiş, yaşamın anlam derinliğini içselleştirmiş bir şahsiyet...
Kâbil ise, Habil'in tam zıddı olan; iyilik namına heybesinde bir şey bulundurmayan, muhteris duygularla hareket eden, kıskançlığın kıskacına düşen ve aleyhine olan her şeye itiraz eden, benlik ve bencillik duygusuyla hareket eden bir karakter...
Hakka, hukuka tahammülü olmayan Kâbil her olayda, her paylaşımda, her konuda kendini haklı ve hak sahibi olarak görür. Bu problemli zihniyet onu kardeş katili olmaya götürecek kadar etkin ve yetkin bir zihniyete dönüşür.
O dönemden bu döneme kadar Habil ve Kâbil birer karaktere dönüşmüş ve varlıklarını yüklendikleri misyon ile sürdürebilmişlerdir.
Fakat yaşadığımız çağda durum hayli karmaşık bir hal almış durumda. Öyleki Habil ve Kâbil karakteri, misyonu netliğini kaybetmiş, belirginlikleri ortadan kalkmış gibidir.
Çağımızda Habil ve Kâbil karakter ve misyonları birbirine harmanlanarak tek vücutta toplanmaya çalışılmıştır...
Hiç kimse Kâbil olmayı kabul etmez, Kâbil olarak görünmek istemez. Çünkü Kâbil demek kötülüğün sembolü demektir. Bundan dolayı Kâbil ismi herkese itici ve tiksindirici gelir..
Fakat yaşadığımız çağda problemli zihniyetler muhteris hallerini düzeltmedikleri için Kâbil olmaktan kurtulamıyorlar. Ancak Habil karakterini, misyonunuda yüklenemiyorlar. Zira Habil olmak derinlik, içsellik, içeriklik, fedakârlık, vefakârlık, diğergamlık, farkındalık isteyen önemli bir karakterdir...
Haliyle ben Habil'im demekle Habil olunmuyor...
Durum bu olunca, Habil, Kâbil karışımı bir portre, prototip hasıl olmaya başladı. Bu prototip de içi Kâbil, dışı Habil olarak hayat bulmaya başladı...
Bu buluş, güneşi ve geceyi yan yana getirmeye, bir arada bulundurmaya çaışmaktır. Ya da su ve ateşi iç içe bulundurup ne ateşin sönmesine nede suyun ısınmasına olanak tanımamaktır..
Tabiata aykırı olan bu durum ne yazık ki insan zihninde, karakterinde hayat buldu ve içi Kâbil, dışı Habil'lerle dolu prototipler oluştu..
Çağımızda kendini Habil olarak görenlerin büyük çoğunluğunun içinde nice bin Kâbiller cirit atıyor...
İçindeki Kâbil'i/benciliği/egoyu/çıkarcılığı görkemlice yaşatabilmek için elbette ki dışına bir Habil kıyafeti gerekiyor...
