GÖZLER DEĞİL, SİNELERDEKİ ÖZLER KÖR OLMUŞ
- Anne, anneciğim
Neden suskunsun, yüzünde derin bir hüzün, uzaklara dalmış gözlerin, nedir bu halin?
Niçin düşünüyorsun derin derin?
Gözlerin nemlenmiş, dokunsam çağlayacak o güzel gözlerin.
-Evladım...
Yaşananlar beni düşündürüyor, insanlık almış başını gidiyor,
Kimse kimseye acımıyor, kimse kimseyi görmüyor, gözlerde hasıl olmuş bir doymazlık, yoksulun karnında açlığın sancısı.
Adalete bakıyorum zindana düşmüş bir mahkum.
Merhamete bakıyorum çöllere sürgün edilmiş.
Vicdana bakıyorum eli kolu prangalanmış.
Ben ağlamayayım da kim ağlasın ?
-Anne...
Karanlığa büründü bu çağ.
Karanlıklarda cirit atıyor vicdanı olmayanlar.
Hayat mıdır yoksullara gülmeyen yoksa vicdansızlar mıdır hayatı yoksullara kahreden?
Vicdani, insani bütün değerler değersizleşti.
Parasal hırs, insanlardan insanlığı almayı başardı...
-Evladım...
Biliyorum bütün kötülüklerin anası parasal hırstır.
Para tuzağına düşen her insan betbahttır.
Fırtınalı bir denizde kaptansız gemide yolculuk yapmak gibidir.
Bütün yalanların, bütün vicdansızlıkların ana kaynağı işte paraya olan tutkudur evladım.
-Anne...
Böylesi bir çağda yaşamak korkunç bir şey
Aslanların ağına düşmüş bir ceylan misali
Nasıl huzurlu yaşasın o tedirgin ceylan?
Nereye bu gidiş diyen yok, halden anlayan yok...
Acılar içinde kıvranan garipleri gören yok
Gözler değil, sinelerdeki özler kör olmuş.
-Evladım...
İnsan insanın ya cenneti ya da cehennemidir.
Bil ki şeytanın yapamadığı kötülüğü insan insana yapıyor.
İnsan kendi eliyle cehennemine odun taşıyor.
Kısacık bir dünya hayatı için ebedi yurdunu feda ediyor evladım.