GÖLGELER
Eni konu bir hayat
Gülmek
yada ağlamak
Soluk soluğa
Zaman
Her anı
Varlığımdan
Koşuyorum yokluğa
Dolaşıyorum
Gönül bağlarında
Bir gül kopartıp
Takıyorum yüreğime
Kimine yâr
Olmuşum
Kimine diyar
İçimde solgun bahar
Ömrümden
Çalıyor zaman
İçimde sonbahar
Bir yaprak daha düşüyor
Hayat sayfalarından
Yanar yüreğim yanar
Yine de apansızca
Geçiyorum
Hayal kapılarından
Takılıyorum dünlere
Bulutlu bir havada
Özlem ve hasret
Hüznü
Doluyor bakışlarıma
Doldukça
Dökülüyorum anılara
Ah be gönlüm
Yine esiyor deli rüzgârlar
Estikçe
Harlıyor yüreğimi
İçten içe gölgeler
Zoraki tebessümlerim
Gönül sızısı
Yürek acısı
Önce tuz basıp
Sonra
Dağlıyor yaralarımı
Yüzümde eksilen
Gülüşlerim
İnleyen bir ağıdın
Feryadı gölgelerde
Yansıyor aynalara
Bakıyorum suretime
Derdest ediyorum
Heveslerimi
Vakit gece yarısı
Bir köpek havlıyor
Karanlık köşede
Boğuk boğuk
Yıkıyor
Sessizliğin duvarlarını
Ürkek bir kedi
kaçıyor
Sokağın loşluğuna
Bir şarkı çalıyor
Yine hüzün
Yine hicran
Bölüyor uykularımı
Dinliyorum
Kulağımda çınlayan
Sessizliğin
Senfonik iniltilerinde
Örümcek kurmuş ağlarını
Can havlinde
Bir kelebek
Çırpıyor kanatlarını
Ne öncesi
Ne de sonrası
Umrumda mı
Rüzgârın uğuldaması
Karanlığın alacası
Ne farkeder ki
Gölgeler
Kapatıyor yaralarımı
Oysa
Kelebek özgür
Heyhat ki heyhat
Kelebek
Duyarsız ve acısız
Kelebek bir gölge
Işığa vuran
Korkusuz ve umarsız
Gölgeler görüyorum
Ayrı gayrı
Karışık ve sarmaşık
Kapılar eşiğinde
Haklı
Korku ve endişe
Neden perdeler
Çekilir gözlerime
Karanlığın uç noktalarında
Ayaz vurur
Bakışlarıma
Sessiz sedasız gölgeler
Uykusuz hayalsiz
Soğuk ve donuk
Mecalsiz
Uzatıyorum bedenimi
Sahipsiz kimsesiz
Yalın ve sade
Bir sokağın kuytu
Köşesine
Hatırsız gönülsüz
Ben bir gölge