ESKİTTİ
Yanılıp kalmışım uzağa bakıp
Mutlu güzel günler çok erken bitti
Gerçeğe görünmez maskeler takıp
Kim bilir bu hayat kaç yüz eskitti
Suçun yanağından öperken günah
Sebepler içinde yorulur eyvah
Günün eteğine saklanırken ah
Aşkın yollarında kaç naz eskitti
Sevinci yaralı bir gün gibiyim
Maziye ağlayan bir dün gibiyim
Kendi yüreğimden sürgün gibiyim
Hayat dert kolunda kaç yaz eskitti
Kendi geçmişine ağlarken matem
Yokluğun dilinden düşüyor sitem
Hüznüme yurt olan gözümdeki nem
Akarken yüzümde kaç iz eskitti
Gecenin çatlayan yerinden sızar
Sahipsiz bir kâbus uykumu bozar
Düşlerim sabahı bulsa ne yazar
Dilim yalanlarla kaç söz eskitti.
Zaman aşk yaramı tuzla sararken
Umudun saçını yokluk tararken
Sevda anlamını dünde ararken
Türküler bağrında kaç saz eskitti
Uzar yalnızlığın saçı sakalı
Yaprak ağlayarak terk eder dalı
Arı çiçeklerden süzerken balı
Kim bilir dilinde kaç giz eskitti.
Bir sabah kendine ararken bir eş
Unutur belki de doğmayı güneş
Dumanın ardından bakarken ateş
Yanarken içinde kaç köz eskitti
Zaman arada bir nabız yoklarken
Dert kendini erken kalkıp aklarken
Kalbim efkârını aşka saklarken
Vuslat yollarında kaç göz eskitti