ELİNDE NOTEBOOK HAYATLAR
Eskiden beyaz atlı "Kara Murat"lar vardı.
Kâh hayatı kovalayıp kâh hayatlarının aşkını arayıp dururlardı. Uğruna verilen mücadele, her zaman kıymetli olmuştur.
Günümüzde mi? Var var, yine var onlardan!
Elinde notebook ile görürsünüz onları.
Caddelerde, metrolarda, vapurlarda, uçaklarda...Hem her şeyi kurtarıyorlar hem de her şeye ve herkese verilecek cevapları vardır.
Elinde notebook hayatlar yaşarlar, sorsan her şeyin cevabını notebooka bakıp verirler.
"Doğu nerede?" diye sorsan, pusulama bakmam lazım der.
"Güneş nereden doğuyordu?"
Notebook söyler onu da.
"Yaşayarak öğrenmek, okuyarak öğrenmekten daha iyi," diyenler vardı.
Elinde notebook, yaşamı öğrenip öğretmeye de çabalarlar, ya sil tuşuna basarak ya da enter tuşuna basıp her şeye tamam diyerek.
"Toprak nasıl burada?" diye sorun notebooklulara,
hemen arama ekranına yazarlar.
Sizi de cevapsız bırakmaz merak etmeyin.
Artık yaşam da notebook, hayal kırıklığı da...
Ya enter tuşuyla ağlatır ya da sil tuşuyla savurur her yere.
Nereden bilsin, yağmurda ıslanmanın ne müthiş bir şey olduğunu.
Nereden bilsin, dolunaya bakarak hayal kurmanın neler hissettirdiğini.
Nereden bilsin medcezirleri...
Tek bildiği şey notebook ile hayat yaşamak!
Yemek tarifleri de orada, hastalıklar hakkında bilgiler de. Günlük gazeteler de notebookta bir sayfada, bir enter tuşuna bakar yanıt almak. Gelsin en okunan haber başlıkları!
Haberleri okudukça kimine yorum yapmayı da ihmal etmez, sonuçta insan sosyal bir varlık, değil mi?
Notebook ekranına sığmış koca bir evren.
Kimine göre lüksün en şaşaalısı, kimine göre ise gereksiz zaman kaybı.
Farklı olmak ne güzel bir şey!
Senin gördüğün beyazda, ben mavi rengin nuanslarını görebilirim.
İşte aramızdaki fark.
Hadi dön sen notebook ekranına, oradaki renklerle dans et.
Ben ise doğanın her renginde kaybolmaya razıyım.
Her daim bir umut vardır.
