DENEME
Giriş Tarihi : 30-09-2022 14:40   Güncelleme : 30-09-2022 16:41

Dostluk

Yazan: Ümmügülsüm Hasyıldırım - DOSTLUK

Dostluk

DOSTLUK

Dost dost diye nicesine sarıldım
Benim sadık yârim kara topraktır
Beyhude dolaştım boşa yoruldum
Benim sadık yârim kara topraktır.

Diyordu Aşık Veysel. Koca aşık sadakati de vefayı da toprakta görmüş ve benliğimize de nakşetmemiz gerektiğini vurgulamış. Çünkü gerçek dostluk, hazine misali sinemizde işlenmeyi bekler. Hakiki dostlukların Hakk sevdasından geçtiğini bilerek, toprağın sadakatine eşdeğer olmalıdır. 

Bir fincan kahvenin telvesindeki sırda saklıydı dostluk. Yarenlik, arkadaşlık, sıcak bir bardak çay eşliğinde dertleşip boşalmaktı. Karşılıksız, beklentisiz. Ateşi harlatmayacak, korlanan aleve su serpip soğutacak, yüreğindeki yangını söndürebilecek eldi dostluk. Yükü ağır olsa da yüksünmeyen, vakti saati olmayan, daralınca çalınan kapıydı. Çat kapı ziyaretlerin ev sahibiydi dostluk.

Mutluluğunu paylaştığın, kederinde omzunda ağladığın, ardına döndüğünde tebessümünü bulduğun, iyi günde, kötü günde yanında olandı dost. Dostluk vefada gizliydi. Yokluğunda savunan, varlığında eleştiren, sevdiğini Allah için sevendi gerçek dost. Sevgisi muhabbetinde, öfkesi yüreğine prangalıydı.

Dostluk, toprak gibi yerle bir olmaktı. Cömertliğin, güvenin yatağı olması gerekirdi. Almadan vermeyi, yemeden yedirmeyi, hüznünde güldürmeyi bilendi dostluk. Gerçek dostluklarda karşıdan gördüğümüz zararın, bilerek olmayacağı inancı korumalıydı vefa duygusunu. Güzel günlerin hatırına “hayır, bilerek bana zarar vermez o” diyebildiğimiz zaman pekişir hakiki dostluk.

Sırrını, açığını, özelini iyiyken de kötüyken de yüreğine gömebilmekti. Koşulsuz sevmekti. Kara günün karardığı günde yanında bitivermek, yokuşta tekerine el atmaktı.  Gözü kapalı güvenmekti. Sırtını dayadığın dağ olmaktı. Dostluğun sinesinde dost kalabilmekti dostluk. 

                                            

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi