DENEME
Giriş Tarihi : 16-04-2023 17:49   Güncelleme : 23-04-2023 01:38

Dost Kavramı

Yazan: Sedat İlhan -DOST KAVRAMI

Dost Kavramı

DOST KAVRAMI 

Sorgular oldum son üç-beş gündür. Ciddi kararlar alma arefesinde miyim yoksa? Veya yine, yeni bir duygu dalgalanması mıdır bu, sürekli yaşadığım. Hayat bu zaten, yol ayrımları, tercihlerimiz. Zamanla netleşecektir. Geriye tecrübelerimiz kalır, nasibimizce, acı soslu, bazen ırmak olmuş gözyaşlarıyla.

Dost kavramını önemsiyorum. Düşünce dünyam belki de bunun üzerine kurulu. Dost olmalı derim, dost aranmamalı… Söylemler harika tabii ki. Ancak alt yapısı dolu olmazsa hiç bir anlamı yok.

Herkesin dostu olabilmek mümkün değil. Sadece niyetimizin bir göstergesi olur yapmaya çalıştıklarımız. İletişime açık olmamızın, insanlığımızın farkındalığına erme gayretimizin.

Dost aramak kabul edilemez, ben etmiyorum. Çünkü dost olabilmek biraz da bize bakar. İki insanın anlaşamaması, yoldaş olamaması onlardan herhangi birisinin kötü olduğuna delil olamaz. Hassasiyetler, hedefler, zaaflar… pek çok farklı etken vardır.

Çünkü dost arıyoruz diye kendimizi arıyor olabiliriz. Bizim gibi düşünen, güldüklerimize gülen, ağladıklarımıza ağlayan…

Ama dostlara ihtiyacımız var.

Şehirlerarası küçük bir seyahat yaptım, hayatı okuyarak, kendimce tabii ki, her zaman olduğu gibi… Evler, arabalar, sokaklar, trafik işaretleri… dikkatle bakıldığında farklılıkları görmek mümkün. O yörenin kültürünün veya o kültüre yön veren elele tutuşmuş 3-5 dostun dokunuşları… Böyle de olabiliyormuş demekten kendimi alamadım. Ve insanlar bir yudum mutluluk arıyor her yerde, bir güler yüz, güvenebileceği bir sima…Toprağa düşen her tohum başak verme gayretinde, tüm dünyada, tüm zorluklara rağmen… Ağaçların dalları güneşe hasret ama birbiri ile yarışmadan. İlginç…

İşyerinde çalışıyorum, düşünerek. Kalıptan çıkmış parçalarda problem görülmüş ve bir referans ile kontrol edilmekte. Aynı hayat, insan… Kalıp deyince tamtamına aynısını bekleriz ama yok öyle bir şey. Ne kadar uğraşırsak uğraşalım aynı düşüncelere sahip olmayacağız, aynı şeyleri istemeyeceğiz, güzellik kavramlarımız bile taban tabana zıt olabilecek zaman zaman. Aslında parçaları veya insanları ayrı ayrı ele alınca hiçbir problem yok. Zorluk birlikte hareket etmekte… Herhangi bir bütünü meydana getirmek üzere makul toleranslar ile parça üretilmeye çalışılmakta. Gerektiğinde referans ile kontrol ederek uymayanlar atılmakta. Ya insanlar? Kimin, kiminle, hangi konuda, neden anlaştığını veya anlaşamadığını bilmemiz mümkün ise de anlamsız. Ve insanları bir kalıba sokma gayretimizden vazgeçmeli. Zaten hiç bir zaman çözüm olmadı ve olmayacak…

Ama bir veya birkaç kriter olmalı…

Ya güneş olmak mesela, adım adım, gayretimizce ya da güneşe dönmek her daim…

Çünkü tüm bitkiler güneşten aldıkları ile kendi farklılıklarını sergileyebilirler. Rengarenk bahar göz kamaştırır. Mis kokular bir hoş eyler yüreklerimizi. Şeker şerbet meyveler hücrelerimize can verir…

Güneşe dönme? Kısır tartışmalardan kurtulma, aslı görme, asla ulaşma gayreti yani, aksi neden bizi cezbeder bilemem ki…

Sanırım geldiğim noktada düşünce dünyamda insanlar iki gruba ayrılmakta. Düşüncelerimi değerlendiren, kritik eden, karşı tezlerini savunabilen, farklılıklara açık, en doğruyu arayan, birlikte yaşama gayretiyle, dostlar, dostlarım…

Diğerleri? Atsan atılmaz, satsan satılmaz. Çünkü onlar bana güneş olma yolunu gösterirler… Birgün güneş olduğumda, olabilirsem, olabildiğimce… Baharı yaşar, yaşatabilirim tüm insanlara…

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi