DÖNEBİLSEK O YILLARA
Yoruyor beni büyümek
Yoruyor her gün daha da büyüyen bu dipsiz hasretin.
Çocukluğunu al yanına...
Gel çocukluğunla çocukluğuma.
Kırlarına gel çocukluğumun
Yazına gel güzüne gel.
Yamaçlarında çiğdem çiçekleri toplarım sana
Hindabalar açar bugün yarın
Üfleriz pamuklarını gökyüzüne.
Olur dersen çayırına gel çocukluğumun düzüne gel.
Sizin oralara benzemez buralar...
Hıdrelleze kadar ha değince ısınmaz havalar.
Gölgede üşürsün
Şöyle günyüzüne gel.
Okulumun avlusuna gel istersen
Tenefüs zili çaldığında.
Tam vaktinde çıkarmaz belki bahçeye matematikçi,
Ahmet'in on kuruşu vardı diye başlayan problemlere daldığında.
Bana hep gereksiz gelir bu problemler ...
Sonuçta paranın üstünü verir bakkal
Tabiki üstü kaldığında.
Seksek oynarız istersen
Yahut beş taşa ne dersin.
Dama oynalıyım diyeceğim de...
Sen zekisin beni hemen yenersin.
Badem krakere mi girelim eti pufuna mı bahse
Eyvah! Ders zili çalmış çoktan....
Ben alışkınım da,
Sana kıyamam
Kurunun yanında yaşta yanar deyip
Öğretmen ikimizin de kulaklarını çekerse.
Yahut tek ayak üstüne dikerse.
Dışarda yağmur aklımda sen...
Senle yanyana uzanmak
Pardon tek ayak üstünde kalmak güzel olurdu
Neyse....