ÖYKÜ
Giriş Tarihi : 01-11-2022 15:34   Güncelleme : 10-11-2022 13:41

Dilber

Yazan: Demet Mannaş Kervan - DİLBER

Dilber

DİLBER 

Dört yıl önce başladı arkadaşlığımız. Sevda Hanım'ın yanında görmüştüm ilk sefer. O tanıştırdı bizi. Sonraki günlerde, hemen hemen her hafta uğramaya başladım kadının kliniğine, sırf seni görebilmek için. 

O zamanlar bir kedim vardı, Şukufe... Şukufe hapşurdu, koş! Şukufe tıksırdı, koş! Her bahaneyle gidiyordum veteriner hanımın yanına. Bir ara kadın işkillenir gibi oldu, "Hayırdır, ne iş!?" diye ağzımı aradı birkaç kez. Kendi için gittiğimi mi sandı acaba? Allah korusun! 

İlk başlarda hiç yüz vermemiştin bana, hatırlar mısın? Bırak yüzüme, tarafıma bile bakmazdın. Benim geldiğimi gördüğün an şen sesin kesilir, gözlerin duvarla buluşurdu hemen. Az sorgulatmadın bana kendimi, "Bir kusurum mu oldu, bilmeden bir densizlik mi yaptım yoksa çok mu çirkinim?" diye... 

Ah Dilber ah, ne çok koşturdun beni peşinden! Ağzından çıkacak ilk kelime için haftalarca dil döktüm. Karşılıklı sohbetten ziyade monologtu yaşadığımız. Ama o küçücük ağzından çıkan ilk kelimeyi; adımı, duyduğum an herşeye bedeldi.

Seni evimde ağırlamayı kabul ettirmek zor olmuştu, yanımda kalmaya ikna etmek ise daha da zor... Nazlı Dilber seniii! Ama güzeldi be Dilber, kabul et! Dört yıl öyle güzel geçti ki birlikte, aynı fikirde değil misin benimle?

Yüreğimi ağzıma getirdin o günü hatırlar mısın? Kapıyı açıp eve girdiğimde ne sesin vardı ne nefesin. Üç kez seslenmiştim adını; her birinin arasında kalp atışlarım seksenden yüze, yüzden yüz elliye...

Seni öyle yarı baygın bulduğumda hemen Sevda'nın yanında almıştım soluğu. "Bir şeyi yok," demişti Sevda. "Sadece depresyonda..."

Veterinerin kapısından çıktığımız anda biliyordum ilacını. Kafesin kapağını açtığım gibi salıvermiştim seni ama sen en fazla kırk metre uçabilmiştin bensizliğe. Hemen geri dönüp konuvermiştin omzuma. O günden beri sen özgür, ben sana özgür... Yuvarlanıp gidiyoruz be Dilber!

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi