ŞİİR
Giriş Tarihi : 08-10-2022 19:20   Güncelleme : 09-10-2022 17:44

Dertlerinle Gel Hayat, Kimin Efkârında Dil Susacak?

Mehmet Sakarya - DERTLERİNLE GEL HAYAT, KİMİN EFKÂRINDA DİL SUSACAK?

Dertlerinle Gel Hayat, Kimin Efkârında Dil Susacak?

DERTLERİNLE GEL HAYAT,
KİMİN EFKÂRINDA DİL SUSACAK?

Gafletin sırlarında
Bir nefeslik yol arayan
Hırçın gönül.
Uslanmadın!
Uslanmaya yok niyetin.
Kim sultan oldu kaldı baki
Kim kadehine oldu sonsuz saki?
Sırtında altın urgan da olsa dünya,
Taşıyamazsın yükünü ağır gelir.
Bahar küser hazan olur
Yaprak küser gazel olur
Gönül dert çeker azap olur.
Ölü taklidi yapar bazen zaman
Saklar acıları koynunda
Bekler sabırların son demini 
İsyan kıyameti ne zaman kopacak.
Yargıç olur hayat bazen
Sorgular geçmişi ve her şeyi
Verir kararını 
Kötürüm olsan da acımadan.
Takvimler birlik olmuş 
Son sürat düşer yaprakları
Tutunmadan zamana.
Ve dertlerin cümlesini alır koynuna
Hançer olur batar usul usul aheste
Yüreğin derinlerine
Geçit vermez acılar bir lahza.
Bazen de hekim olur hayat
Sorar hani usülden de olsa
Derdin nedir diye?
Ne söylesen boş 
Cenneti iremin bağlarını versen de
Faydası yok korkuların ecele.
Biz acıların saçlarına
Örmüşüz kinlerimizi
Ey deryasının sandalında
Kırık bir kürekle yaşam savaşı verdiğimiz 
Ve dalına tutunmaya çalıştığımız hayat
Mutluluğu yaşattığını sanma
Verdiğin sınırlı üç günlük nefeste.
Benden şikayet ettiklerini
Bir gün sen de özleyeceksin unutma.
İşte o zaman intikam susacak
Bir köşede bekleyecek sırasını.
Ve perde kapanacak
Bir daha açılmamak üzere.
Haydi
Haydi gel dertlerimizi koyalım önümüze
Bakalım kimin efkârında dil susacak?
Celladın sorarsa son arzun nedir diye
Duruşumuz yeter bizim kurban! 
Daha fazla yorma asaletimizi.
Onurumuzu satılmış mı sanıyorsun?
Sen zorları kattın hep özüne.
Haydi vur tekmeyi 
Kahrından titreyen o masum sehpaya
Tükürmeden acımasız arsız yüzüne.

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi